Kararın duyurulmasının hemen ardından gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yarın açıklayacağı faiz kararına çevrildi. Piyasalardaki hareketlilik artarken Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş, gram altına yönelik 2026 projeksiyonunu yeniden değerlendirdi. Memiş, kısa vadeli işlemlerin artık anlamını yitirdiğini vurgulayıp yatırımcıya uyarılarını yineledi.
Küresel piyasalarda risk iştahını etkileyen en önemli başlık olan Fed’in faiz kararı açıklandı ve indirim adımı, ons altın tarafında yükseliş eğilimini güçlendirdi. Türkiye’de ise hem emtia fiyatları hem de döviz hareketliliği, TCMB’nin yarın açıklayacağı faiz adımının işaretlerini bekliyor. Bu süreçte ons altındaki hareketten doğrudan etkilenen gram altın, yılı kapatırken yeni hedeflerini belirlemeye başladı. Piyasalardaki belirsizlik sürerken, Memiş’in 2026 için paylaştığı rakamlar yatırımcıların odağında yer almaya devam ediyor. Uzman isim, özellikle kriz dönemlerinde sert sıçramalar görülebileceğini ve gram altında 5 haneli fiyatların şaşırtıcı olmayacağını ifade etti.
2026 Altın ve Gümüş Öngörüleri
İslam Memiş’in teknik analizine göre gram altın için 2026 yılında baz senaryoda 8.000 TL seviyesi korunuyor. Fed’in faiz indirimlerine 2026’da da devam edebileceği beklentisi, ons altın için 4.800 dolar hedefini destekleyen temel gerekçe olarak öne çıkıyor. Küresel çapta yaşanabilecek beklenmedik jeopolitik riskler ya da ekonomik krizler durumunda ise gram altının 10.000 TL ve üzeri fiyatları görebileceği belirtiliyor. Gümüş tarafında ise yükselen rasyo nedeniyle dikkatli olunması gerektiği, kısa vadede kâr satışlarının gelebileceği uyarısı yapılıyor. Memiş’in değerlendirmesi, altın-gümüş dengesinin 2026 yılında da yatırımcı açısından kritik bir ayrım yaratacağını gösteriyor.
“Türkiye’de Kısa Vadeli Al-Sat Bitti” Uyarısı
Memiş’in yatırımcıya yönelik mesajlarında en dikkat çeken başlık, kısa vadeli işlemlerin artık sürdürülebilir olmaktan çıktığı yönündeki tespit oldu. Türkiye’de son dört yılda makas aralıklarının belirgin şekilde açıldığını söyleyen Memiş, anlık al-sat yapan yatırımcıların ciddi risk taşıdığını aktardı. Ekim ayında görülen düşük seviyelerin artık geride kaldığını belirten uzman, mevcut fiyatlardan yapılacak satışların büyük fırsat kaybına yol açabileceğini ifade etti. Yatırımcıların fiyattan çok miktara odaklanması gerektiğini ve nakit ihtiyacı yoksa geri çekilmelerin alım fırsatı olarak değerlendirilmesinin daha sağlıklı olacağını belirtti. Memiş’in mesajı, altın piyasasında strateji değişikliğine işaret eden önemli bir değerlendirme niteliği taşıyor.
Merkez Bankalarının Yeni Dönem Sinyali
Fed’in 25 baz puanlık faiz indirimiyle birlikte küresel para politikalarında gevşeme sürecinin resmen başladığı yorumları güç kazandı. Piyasa fiyatlamalarında zaten yüksek ihtimalle beklenen bu indirim, 2026 boyunca devam edebilecek bir gevşeme dalgasının ilk adımı olarak görülüyor. Türkiye’de ise gözler yarınki TCMB kararına çevrilmiş durumda. Piyasalar ağırlıklı olarak 100 baz puanlık bir indirimin ihtimal dahilinde olduğunu değerlendiriyor. Fed’in aldığı kararın ons altın üzerindeki etkisi sürerken, TCMB’nin atacağı adımın gram altın tarafındaki hareketlenmeyi belirginleştirmesi bekleniyor. Kararların birleşik etkisi, hem yerel hem küresel yatırımcı açısından altın fiyatlarının 2026’ya girerken izleyeceği yönü ortaya koyacak.


