Eryılmaz’ın açıkladığı veriler, zam hesaplamasında hangi parametrelerin öne çıkacağını şimdiden gösteriyor. Ekonomiste göre yeni yıl için zam oranı belirlenirken özellikle Merkez Bankası’nın üst enflasyon bandı kritik rol oynayacak. Üzerine eklenecek refah payının da hesaplara yön vermesi bekleniyor. Bu nedenle 2026 asgari ücretine yansıyacak artışın belirli bir aralıkta şekilleneceği tahmin ediliyor.
Eryılmaz’ın açıklamaları özellikle refah payı hesaplamasının nasıl yapılacağına ilişkin soruları yeniden gündeme taşıdı. Geçen yıl benzer bir yöntem izlenmiş ve beklenen enflasyon baz alınarak yüzde 30 oranında artış yapılmıştı. Bu yıl da benzer bir yaklaşımın izlenecek olması, çalışanlar arasında beklentiyi yükseltiyor.
Merkez Bankası’nın 2026 yılı hedef enflasyonunu yüzde 16, üst bant tahminini ise yüzde 19 olarak belirlemesi, hesaplamaların bu çerçevede yapılacağını gösteriyor. Ekonomiste göre üzerine yüzde 4–5 arasında refah payı eklenmesi, toplam zam oranını yüzde 23–25 seviyelerine taşıyor. Bu oranlar, maaş artışının nasıl şekilleneceğini somut bir şekilde ortaya koyuyor.
Zam oranı üzerinden yapılan hesaplamalar da bu aralığı destekliyor. Eryılmaz, yüzde 23 zam yapılması durumunda net asgari ücretin 27.187 liraya, yüzde 26 zam senaryosunda ise 27.630 lira civarına ulaşacağını belirtiyor. Böylece, çalışanlar için olası maaş aralığı netleşmiş durumda görünüyor. Ekonomist, bu yıl da geçen yılki hesaplama yönteminin tekrarlanacağını düşündüğünü ifade ediyor.
Bunun nedeni olarak ise beklenen enflasyon tahmin aralıklarının geçmiş senelerle benzer bir yapıda ilerlemesini gösteriyor.
Öte yandan Eryılmaz, enflasyonla mücadelede ücret artışlarının tek başına belirleyici olmadığını da hatırlatıyor. Reel sektörde maliyetlerin yükselmesine rağmen ücret artışlarının sınırlı tutulmak istendiğini aktaran ekonomist, buna karşılık firmaların fiyatlama davranışlarında gerçekleşen enflasyonun çok üzerinde artışlar yaptığına dikkat çekiyor. Kamu tarafında ise yönetilen ve yönlendirilen fiyatların çoğu zaman gerçekleşen enflasyona göre şekillendiğini belirterek bunun dengesizliğe yol açtığını söylüyor.
Bu nedenle ücret artışları tartışılırken ekonomik aktörlerin tamamının aynı ölçüde sorumluluk üstlenmesinin önemine vurgu yapıyor.
