CHP Genel Başkanı Özgür özel, son zamanların en dikkat çeken ve yeni bir kanat oluşturan partilerinden olan Anahtar Parti’nin genel Merkezi’ne ziyarete bulundu. Konuya dair ise A Parti Genel Başkan Yardımcısı Tahir Keskinkılıç, “Bu sadece nezaket buluşması değil, değerli bir adımdır” ifadelerine değindi.
Anahtar Parti Genel Başkan Yardımcısı Keskinkılıç, “Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’i, Anahtar Parti Genel Merkezimizde misafir ettik. Bu ziyaret, sadece bir nezaket buluşması değil; farklı siyasi anlayışların kendi özgünlüklerine rağmen bir araya gelip konuşabildiği bir Türkiye’nin mümkün olduğunu gösteren değerli bir adımdır. Biliyoruz ve inanıyoruz ki, bu ülkenin en temel sorunu farklılıklar değildir” dedi.
Farklılıklar tehdit gibi gösteriliyor!
Genel Başkan Yardımcısı Tahir Keskinkılıç, Türkiye’de farklılıkların bir tehdit ya da düşmanlık göstergesi olarak kabul edildiğini belirterek, “Asıl sorun, farklılıkların yıllardır ve kasıtlı olarak bir tehdit gibi gösterilmesi ve bu tarif üzerine bina edilen ayrıştırıcı siyasi dildir. Yıllardır kimlikler, inançlar, fikirler üzerinden çizilen yapay sınırlarla insanlar birbirine yabancılaştırıldı. Oysa değerli olan şey, ayrıştırmak değil; birleştirmek olmalıydı. Devleti adalet ile kalkındırma erdeminden uzaklaşıp, sadakat ve aidiyet ile kutuplaştırmayı tercih etmenin sonucunda geldiğimiz bugünkü siyasal iklimin, bu milletin geleceğine bir katkı sağlamayacağı açık ve net bir şekilde artık görülmektedir” şeklinde konuştu.
Farklılıklara rağmen omuz omuza!
Anahtar Parti’nin insanı merkeze alan mottosu ile vicdanı siyasetin üstünde tutan bir anlayışa sahip olduklarını belirten Keskinkılıç, “Bunun için siyaseti bir yarış değil, bir sorumluluk alanı olarak görüyoruz. Bizim için vatana ve bayrağa bağlılıkla beraber; adalet, liyakat, hakikat ve birlikte yaşama iradesi önemlidir. Ülkenin artık kavga siyasetinden değil, uzlaşma kültüründen besleneceğine inanıyoruz, zira bu millet kimsenin tekelinde değildir. İnancı, kökeni, dünya görüşü ne olursa olsun, vatanına aidiyet duyan herkes bu toprağın evladı, bu vatanın asli sahibidir. İnsanların birbirine düşman değil; farklılıklarına rağmen yan yana, omuz omuza yaşayabileceği bir Türkiye mümkündür, diyoruz” dedi.
