TBMM Genel Kurulu’nda konuşan CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Türkiye ekonomisinin faiz ödemelerine bağımlı hale geldiğini belirterek, “Bütçenin kaderi Londra swap piyasalarında yazılıyor” dedi. Genç, 2025 bütçesinde yatırımlar yerine faize ve yandaşa kaynak aktarıldığını savundu.

TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri süren “Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı KHK’de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” kapsamında söz alan CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Türkiye ekonomisinde faiz yükünün altını çizdi. Genç, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının dikkate alınmadığını ve yasama organının yürütmenin onay makamına dönüştürüldüğünü söyledi.

'Türkiye, faiz cumhuriyetine dönüştü'

Kayserili Genel Başkan Arıkan: Yaşanabilir Türkiye'de ne anneler ağlar ne de evlatlar yitirilir Kayserili Genel Başkan Arıkan: Yaşanabilir Türkiye'de ne anneler ağlar ne de evlatlar yitirilir

2024 yılında ilk kez faiz ödemelerinin anapara ödemelerini geçtiğine dikkat çeken Genç, 2025 yılında da bu tablonun derinleşerek sürdüğünü ifade etti. Genç, “Nisan ayında bütçeden yalnızca faize 260 milyar TL ödeme yapılmış. Aynı ayda personel giderleri 274 milyar TL. Yani faize giden para, memura ödenen maaş kadar” dedi.

'Her 100 liranın 17’si faize gidiyor'

2025’in ilk dört ayında faiz giderlerinin 724 milyar liraya ulaştığını belirten Genç, “Bu da bütçedeki her 100 liranın 17 lirasının faize gittiği anlamına geliyor. Faiz ödemelerinde geçen yıla göre artış oranı yüzde 99. Aynı dönemde 885 milyar TL bütçe açığı verilirken, 2 trilyon 810 milyar TL vergi toplanmış ama halkın sofrasına bir dilim ekmek daha koyulamamış” ifadelerini kullandı.

'Sanayi değil, diyanet öncelik'

CHP’li Genç, Diyanet İşleri Başkanlığı’na ayrılan bütçenin bazı bakanlıkların önüne geçtiğine dikkat çekti:

“Çünkü vergiler halka değil, faize ve israfa akıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı. 2025 bütçesinden Diyanet’e ayrılan ödenek tam 130 milyar 119 milyon TL. İlk dört ayda bunun 42 milyar lirası harcanmış. Bu bütçe; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan, Dışişleri’nden ve Kültür ve Turizm’den çok daha fazla. Yani iktidarın önceliği sanayi değil, diplomasi değil, üretim değil. Önceliği tek merkezden şekillendirilmiş bir ideolojik yapı. Bu bir tercihler bütçesidir”

'Borçlar ülke geleceğini gölgeliyor'

Sermaye giderlerinin, yani yatırıma ayrılan payın ilk dört ayda 249 milyar TL olduğunu belirten Genç, “Faiz ödemesi bunun neredeyse 3 katı. Ülke geleceğine değil, geçmişin borçlarına çalışıyor. Brüt borç stokunun yüzde 54’ü döviz cinsinden. Kur arttıkça borç büyüyor, borç büyüdükçe faiz artıyor. Bütçenin kaderi Londra piyasalarında yazılıyor” dedi.

Genç, bu sistemin bir bütçe değil, borç ödeme planı olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı:

“Türkiye, üretmeden borçlanan ve borçlandıkça faize bağımlı hale gelen bir döngüye mahkûm edildi. Bu bir ekonomik vesayet rejimidir. Milletin cebine değil, alacaklıların kasasına çalışan bir sistem inşa ediliyor"

Kaynak: 1HA