Bildiğiniz gibi Medeni kanunumuza göre erkek olsun kadın olsun bir insan ancak tek bir kişiyle evlenebilir.

Lakin bu sistemde onlarca metres veya sevgili sahibi olabilirsiniz. Buna cezai yönden herhangi bir engel yoktur. Fiili durumda pek çok evli kadının kocalarını başkası ile aldattığı da yadsınamaz bir gerçektir...


İkinci evlilik lafını duyduğunda mangalda kül bırakmayıp da metres hayatı yaşayan binlerce kadın biliyoruz..

Peki bir kadın için metreslik ne demektir?


Metreslik Yarını belirsiz ve sonu belli olmayan güvensiz ve dikenli bir hayata yelken açmak demektir. Sevgilisinin eşine yakalanma tehlikesi ve stresi insanın kalp sağlığı ve ritmini olabildiğince bozmaktadır. sürekli kaçamak ve teyakkuzda olma hali insan ruhunun kaldıramayacağı bir yüktür..


Aynı durum erkek için de geçerlidir karısına yakalanma korkusu Onun için bir azap halini almaktadır. 


Bu sisteme göre kadın Kendini yeri gelir bir kişiyle değil 10 kişiyle  bile paylaşabilmektedir.. Bunun yanında Kullanım süresi de belli değildir.


Bunun yerine resmi olarak erkeklerin ikinci eş alabilmelerine imkanı verilmesi durumunda bakın neler meydana gelecektir:

Bir kere ikinci eş hukuken korunmuş olacağından miras ve velayet hakları saklı kalacaktır.


Adamın ikinci eşinin şayet sigortası yoksa sigorta kapsamına alınacak ve sağlık güvencesine sahip olacaktır.


Bu evlilik kamuoyuna ilan edileceğinden Kaçak göçek yaşam son bulacak ve çiftler için aleni/ şeffaf bir hayat başlayacaktır..

Maalesef ki şu zaman diliminde kadın cinayetlerinin pek çoğunun sebebinde erkeklerin psikolojilerinin bozuk olmaları, mutlu olmamaları ve pek çok ihtiyaçlarını arka plana atmalarından kaynaklanmaktadır. 

Sağlıklı bir cinsel hayat erkeklerin ruh dinginliğini ve vücut sağlığını korumalarına yardımcı olmaktadır. Sağlıklı cinsel hayatı olmayan erkeklerin oluşturduğu toplum sağlıklı olamaz..


Bugün Erkekler maalesef eşleri ile sağlıklı bir cinsel hayat için adeta satranç oyunu oynamaktadırlar..

 Sonuçta kadın için bir kayıp olmayan bu durum erkek için büyük bir yıkımı oluşturmaktadır...


 Yapılan araştırmalara göre erkeklerin mutluluk oranı kadınlara göre %10 daha düşüktür bu erkeklerin yaşam standartlarının zorluğundan ve erkeklerin hayat koşullarının erkeklere verdiği yükten kaynaklanmaktadır.


Erkeklerin libidosu kadınlara göre çok farklıdır..  kadın duygusallık yaşamadığı  sürece cinsel ihtiyaç ortaya çıkmayabilir ancak erkek için bu böyle değildir erkek için bu durum yemek yemek ve su içmek gibidir.. Sağlıklı bir cinsel hayat , erkekleri daha dingin daha huzurlu daha mutlu yapacaktır..

 Bu hukuksal koruma gerçekleştiği anda taciz ve cinsel saldırı suçlarında azalma olacağından kuşku duyulmamaktadır.


Şu  da unutulmasın ki çok eşliliğe fırsat verildi diye tüm erkeklerin bir anda mecburen ikinci ve eş sahibi olmaları beklenmemelidir. Bu bir ihtiyaçtır ve bu ihtiyacı hisseden erkekler ikinci evliliğe yönelecektir. Zaten Osmanlı döneminde çok eşlilik oranı yüzde beşi geçmemiştir. Zaten sorun bu ihtiyacı hisseden erkeklerde  yaşanmaktadır.

Kadınların regl sürelerinin 3 ile 10 gün arasında olduğunu unutmazsak Bu dönem içerisinde erkekler cinsel ihtiyaçlarını giderememektedirler.


Pek çok kadın bu durumu bahane ederek adet öncesindeki bir haftayı da cinsel ihtiyaca sınır koyduklarında bu durum erkekler için artık bir sorun teşkil etmektedir..


 Bu nedenle erkekler daha saldırgan olmakta veya başka alternatifler peşine düşmektedirler.


İkinci eşin olması durumunda rekabet meydana geleceğinden kadın cinsel ilişkiden daha çok haz alacak ve cinsel ilişki için fırsat kollayacaktır. Ne yazık ki insanoğlu gerçeklerden ziyade algılarla yaşadığında bu tehlikeyi fark edememektedir...

Ayrıca erkekler birden fazla eş aldıklarında kadınlar arasında rekabet meydana geleceğinden bu durum onlar için de bir motivasyon kaynağı olacaktır.

Hayat stabil ve durağan olmaktan çıkıp heyecanlı bir hal alacaktır.


 Bu durum erkeğin daha mutlu olmasına ve erkek mutlu oldukça mutluluğunu eşlerine yansıtmaya başlayacaktır.


 Bu daha huzurlu bir aile ortamı meydana getirecektir  ..


Kadınların ölüm veya  hasta olması durumunda bugünkü modern toplumlarda çocuklara bakacak biri çoğunluk da bulunamamaktadır.


Ancak birden fazla eş olması durumunda kadınların ev işleri daha kolay olacak ve bir problem durumunda çocuklar annesiz kalmayacaklardır.


Reel hayata baktığımızda çocuklar için en büyük sıkıntının anneden mahrum olmalarını görmekteyiz.


Annenin ölmesi ve vefatı halinde çocuklar gerçekten perişan olmaktadır .


Ancak 2 eşlilik durumunda kadın zaten evin eşi olduğu için otomatikman öbür çocukları da sahiplenecektir.


 Şu anda boşanma durumunda çocukların ne kadar sıkıntılı bir sürece girdiğine tanık oluyoruz.


Çocuklar ya anneden ya da babadan mahrum olmaktadır.


Eğer ikinci evlilik Hakkı verilmiş olsa pek çok boşanmanın gerçekleşmeyeceğini tahmin ediyoruz.


Son olarak şunu ifade edelim ki erkekler ne kadar güçlü olursa olsun şefkate merhamete ve ilgiye ihtiyaçları vardır .


Ancak erkekler bunu ifade edememektedirler bu duyguyu yaşamadıklarında sorunlar meydana gelmekte ve işlerinde dahi verimsiz olmaktadırlar.


Erkekleri sevgiye ve cinselliğe doymuş olan bir toplumda daha huzurlu daha sağlıklı nesiller meydana gelecektir.


Kadınlar daha heyecanlı bir hayatla karşılaşacaklarından bir rekabete girip kendini geliştireceklerdir .


Bu da mutluluğun hep birlikte gelişmesine ve artmasına yol açacaktır.


Feministlerin bu duruma itiraz ettiğini duyar gibiyim ancak kanun ikinci eşe ilk eşin rızası halinde onay verdiğinde bu sorun ortadan kalkacaktır.


Aklın yolu birdir.


Genç bir kızdan şu cümleleri kulağımla duydum. Zengin bir koca bulup onunla evleneceğim Bir çocuk yaptıktan sonra kıçına tekme atıp boşanacağım ömür boyu nafakasını yiyeceğim. (Kadına Bu cesareti veren medeni hukuk sistemimizdir)


Çok eşlilik sistemi Medeni kanunumuza gelinceye kadar ortada ağır bir sorun meydana çıkıp gelecektir.

Şu anda Medeni kanunun kadınlarla yine olması nedeniyle insanlar resmi evlilikten kaçınma yoluna gitmektedirler. Bu durum toplumu derin bir belirsizliğe sürüklemektedir..


Görüştüğümüz pek çok genç resmi nikahım kadınlara olağanüstü güç verilmesi nedeniyle bu durumdan uzaklaştığı ifade etmektedir.
Bu sosyolojik duruma kanun koyucu birlikte sonra kayıtsız kalamayacaktır..

Kadınların endişelerini gidermek ve erkeklerin bu durumu suistimal etmemesi adına Medeni kanuna şöyle bir madde eklenebilir: Bir kadın resmi nikah kıyılırken eşinin birden fazla eş almayacağının garantisini nikah sırasında belirleme yetkisine sahip olabilir. 

Basit olarak şunu söyleyeyim resmi nikahlı eş karısına bir tokat attığında karısı şikayetten vazgeçse bile dava düşmüyor İmam nikahlı olması halinde dava düşüyor...

Türk aile yapısı ne batılı gibi olabilmiştir ne de İslam'a uygun bir hal almıştır. İki kültür arasında derin bir bocalama yaşamaktadır . Bu durum hem ailelere hem de toplumun gelişimine sekte vurmaktadir.  Bu konunun bilimsel düzeyde tartışılması toplumun huzuru için büyük bir adım olacaktır.