Cilt yüzeyinde pullanma, döküntü ve gece artan kaşıntılar, kronik bir cilt rahatsızlığı olan atopik dermatitin habercisi olabilir. Egzama sadece fiziksel değil, psikolojik olarak da yaşam kalitesini etkileyen bir sorun hâline gelebiliyor.
Genetik yatkınlıkla çevresel etkenlerin birleşimiyle ortaya çıkan egzama, vücudun savunma bariyerinin zayıflaması sonucu gelişiyor. Bu durum, cildin dış tehditlere açık hale gelmesine neden oluyor. En sık görülen formu ise atopik dermatit olarak biliniyor. Özellikle deterjan, stres, sentetik giysiler ve bazı gıdalar gibi tetikleyici faktörler egzamanın alevlenmesine neden olabiliyor.
Belirtiler Geceleri Daha Şiddetli Olabiliyor
Egzama vakalarında kaşıntı başlıca semptomdur. Kuruluk, kabuklanma, ciltte renk değişikliği ve çatlama gibi şikayetler eşlik edebilir.
Vücudun Farklı Noktalarını Etkileyebilir
Yetişkinlerde egzama çoğunlukla dirsek içleri, boyun, el ve ayak üstlerinde görülür. Çocuklarda ise yanak, kafa derisi ve kol bölgeleri daha sık etkilenir.
Evde Yapılan Bazı Hatalar Alevlenmeyi Artırıyor
Sıcak suyla duş almak, sert sabunlar, parfümlü ürünler ve yünlü kıyafetler cilt bariyerini daha da zayıflatabiliyor. Bu alışkanlıklar egzama semptomlarını artırabilir.
Tanı ve Tedavide Kapsamlı Yaklaşım Gerekiyor
Egzamanın kesin tanısı için tek bir test yoktur. Dermatologlar cilt muayenesi, hastalık öyküsü ve gerektiğinde alerji testleriyle tanıya ulaşır.