2025 yılı "Aile Yılı" ilan edilirken, milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren yeni bir düzenleme gündeme geldi. Doğum ve babalık izinlerinde planlanan değişikliklerle ebeveynlerin iş-yaşam dengesi güçlendirilecek, doğum oranlarının artırılması hedefleniyor.
Anneler için ücretli izin süresi uzuyor
Mevcut uygulamada kadın çalışanlar, doğum öncesi 8 ve doğum sonrası 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta ücretli izin kullanabiliyor. Yeni düzenleme ile bu süreye ek 4 hafta daha eklenmesi planlanıyor.
Uzmanlar, bu adımın özellikle annelerin doğum sonrası iş hayatına dönüşünü kolaylaştıracağını ve işyerinde sürekliliği artıracağını belirtiyor. Böylece çalışan kadınlar, hem aile hem de kariyerlerini daha sağlıklı bir şekilde yönetebilecek.
Babalar da daha fazla zaman kazanacak
Mevcut durumda özel sektörde babalık izni 5 gün ile sınırlı. Yeni düzenlemeyle bu sürenin 10 güne çıkarılması hedefleniyor. Kamuda uygulanan süreye paralel olarak planlanan bu değişiklik, babaların doğum sonrası süreçte daha aktif rol almasını sağlayacak.
Doğum oranları ve iş gücü dengesi etkilenebilir
Türkiye’de doğurganlık oranı yenilenme seviyesinin altında seyrederken, kadınların iş gücüne katılımı OECD ortalamasının oldukça gerisinde bulunuyor.
Yeni izin düzenlemesinin, sosyal hakların ötesinde, demografik dengeyi ve ekonomik sürdürülebilirliği de etkileyebileceği belirtiliyor. Uzmanlar, iş ve aile yaşamını dengeleyen politikaların uzun vadede ekonomik büyümeyi destekleyeceğini ifade ediyor.
İş ve aile dengesi stratejik bir adım
Kadınların çocuk bakımı nedeniyle iş hayatına ara vermesi veya tamamen çekilmesi, ekonomik büyüme üzerinde olumsuz etki yaratıyor. Bu nedenle doğum ve babalık izinlerinin güçlendirilmesi, sosyal iyileştirmenin ötesinde stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yasal çalışmaların önümüzdeki aylarda tamamlanması ve düzenlemenin 2025 yılı içinde yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Hükümet, hem kamuda hem özel sektörde aile yaşamını destekleyen standartların oluşturulmasını amaçlıyor. Yeni düzenleme ile çalışanlar, aile yaşamını ve iş hayatını daha dengeli bir şekilde sürdürebilecek.




