KONUTDER Başkanı Ziya Yılmaz’ın açıkladığı bu iki aşamalı plan, hem üretim maliyetlerini hem de konut arzını doğrudan etkileyebilecek nitelikte. Eğer önerilen model hayata geçerse, Türkiye’nin büyük şehirlerinde ev fiyatlarında ciddi bir düşüş yaşanabileceği ifade ediliyor.
Arsa maliyeti düşmeden konut ucuzlamaz
Ziya Yılmaz’a göre konut fiyatlarının ana belirleyicisi artık inşaat maliyeti değil, arsa bedeli. Avrupa ülkelerinde toplam proje maliyetinin sadece yüzde 15–20’sini oluşturan arsa giderleri, Türkiye’de yüzde 40–50 seviyelerine kadar çıkabiliyor. Bu fark, satış fiyatlarına da doğrudan yansıyor. Yılmaz’ın çözüm önerisi ise kamunun elindeki arsaları özel sektöre vadeli ve şarta bağlı şekilde devretmesi yönünde. Bu yöntemle geliştiriciler, proje başında büyük bir arsa bütçesi ayırmadan üretime geçebilecek.
Yeni modelin şartları net: Stokçuluğa da fren geliyor
Sunulan öneriye göre, arsa maliyeti projelerin toplam bütçesinde yüzde 10–20 ile sınırlandırılacak. Ayrıca arsayı devralan inşaat firmaları, en geç üç yıl içerisinde projeye başlamak zorunda olacak. Bu zorunlulukla, sektörde sıkça eleştirilen "arsa stokçuluğu" da önlenecek. Yılmaz, bu sistemin ihaleler yoluyla kademeli olarak hayata geçirilebileceğini, böylece piyasada planlı ve sürdürülebilir bir üretim ivmesi yakalanabileceğini belirtti.
İkinci konut kredilerine yeniden alan açılmalı
Modelin ikinci ayağını ise finansman kolaylığı oluşturuyor. KONUTDER Başkanı, yatırımcıların piyasaya dönmesini sağlayacak adımların atılması gerektiğini söylüyor. Bu kapsamda ikinci konut alımına getirilen kredi kısıtlamalarının kaldırılması gerektiğini vurguladı. Böylece yatırım amaçlı konut alımlarının önü açılacak ve kiralık ev arzında da belirgin bir artış sağlanacak. Yılmaz, yalnızca ev sahipliği oranının değil, kira piyasasının da bu modelden olumlu etkileneceğini ifade ediyor.
Fiyatlar gerçekten yüzde 40 düşebilir mi?
KONUTDER tarafından önerilen bu model uygulanırsa, konut fiyatlarında yüzde 40’a kadar düşüş yaşanabileceği öngörülüyor. Aynı zamanda proje sürelerinin kısalması, konut arzının hızlanması ve piyasada daha dengeli bir fiyat skalası oluşması da hedefleniyor. Hükümetten henüz resmi bir uygulama kararı çıkmamış olsa da, bu önerinin önümüzdeki günlerde ekonomi yönetimi ve kamuoyunda ciddi biçimde tartışılması bekleniyor. Ev sahibi olmayı planlayanlar için yeni bir fırsat kapısı aralanmış olabilir.
