Eski Baro Başkan Yardımcısı sıfatıyla 10 Kasım gibi, bu milletin ortak yas ve saygı gününde, provokatif ve maksatlı bir eylem olarak Mustafa Kemal Atatürk'e ait olduğu iddia edilen özel notları ve kişisel düşünceleri kamuoyuna sürmeniz, basit bir fikir beyanı değil, açık bir operasyon girişimidir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün dinlere bakış açısı, bireysel ve özel bir düşüncedir. Biz, bu milletin fertleri olarak, onun kişisel inançlarını değil; üstün zekasını, askeri dehasını, büyük komutanlığını, millet sevgisini, çökmüş bir imparatorluktan Türkiye Cumhuriyeti gibi modern bir devlet kurma iradesini ve Cumhuriyet'i ilan etme cesaretini selamlıyor ve bunlara hayranlık duyuyoruz. Ulu Önder'in devasa mirası, sizin cımbızla seçtiğiniz birkaç notun çok ötesindedir.

Unuttuğumuzu mu Sandınız? Geçmişiniz Olayların Odağında

Sizin bu tür provokatif çıkışlar yapmaya kalkmanızın ardındaki zemin gayet açıktır.

Biz, sizin o dönemin Kayseri Barosu Başkan Yardımcısı olarak sergilediğiniz tavırları, o dönemin karanlık günlerinde yaşananları unutmadık:

  • FETÖ'cülerin ilk büyük operasyonu sayılan, Kayseri'deki üç astsubayın tutuklanması sürecinde, Baro'da FETÖ'cü ailelerle bir araya gelerek yaptığınız basın açıklamalarındaki kritik rolünüzü hala hatırlıyoruz.

  • Dönemin Garnizon Komutanı Rıdvan Ulugüler, Jandarma alay Komutanı Cemal Temizöz ve Jandarma Bölge Komutanı Ali Aydın Paşa gibi vatansever komutanların tutuklanmalarında rol almanızı unutmadık.

  • Özellikle Garnizon Komutanı Rıdvan Ulugüler'in yayınladığı iddia edilen sahte emirle ülkeyi karıştırma girişiminde rol alarak bu kumpaslara hizmet ettiğinizi bu millet not etmiştir.

  • O FETÖ’cü astsubayları sorgulayan, devletine bağlı askeri savcı Ahmet Zeki Üçok’a kurulan "Hipnozcu Yarbay" kumpasını ve ona yaptıklarınızı dün gibi hatırlıyoruz!

Bugün, bu ülkenin kurucusuna karşı, tarihi gerçekleri manipüle ederek bu denli rahat ve haddini aşan bir dille operasyon çekmeye çalışmanızın tek bir nedeni olabilir: Geçmişteki gayrimeşru eylemlerinizin karşılığını bu devletten gerektiği gibi alamamış olmanızın verdiği hınç ve tatminsizlik!

Kendinize Gelin! 10 Kasım, ayrıştırma ve kin kusma günü değil, bu devletin kurucusu önünde saygıyla eğilme günüdür.

Siz, eski bir hukukçu ve Baro yöneticisi olarak, bu ülkenin kurucu değerlerine ve ortak hafızasına saygı duymak zorundasınız. Provokasyondan beslenmeyi bırakın ve bu ülkenin değerlerine yönelik yıkıcı eylemlerinizden vazgeçin.