Resmî verilere göre en düşük emekli maaşı 16 bin 881 TL olarak belirlenirken, ENAG verileri esas alındığında bu rakamın 23 bin 338 TL olması gerektiği ortaya çıktı. Aradaki fark, emeklilerin satın alma gücünde ciddi bir kayba işaret ediyor.
Resmî Verilerle ENAG Arasında %38,6’lık Fark Var
Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, yaptığı değerlendirmede TÜİK’in açıkladığı resmî enflasyon oranlarının emeklilerin gerçek yaşam maliyetlerini karşılamadığını belirtti. Erdursun’a göre, TÜİK verileri üzerinden belirlenen maaşlar, ENAG’ın hesapladığı gerçek enflasyon oranlarına göre %38,6 oranında düşük kalıyor. Bu da en düşük maaşlı emeklilerin ciddi gelir kaybına uğradığını gösteriyor.
Türkiye’de emekli maaşları her yıl ocak ve temmuz aylarında güncelleniyor. Ancak bu güncellemelerde baz alınan enflasyon oranlarının farklı kurumlar arasında değişiklik göstermesi, maaş hesaplamalarında büyük uçurumlar yaratıyor. TÜİK’in enflasyonu düşük göstermesi, emeklilerin refah düzeyini olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri olarak değerlendiriliyor.
Gerçek Yaşam Maliyeti Maaşlara Yansımıyor
Uzmanlara göre, emeklilerin karşı karşıya kaldığı hayat pahalılığı, resmî rakamların çok ötesinde. Barınma, gıda, ulaşım ve sağlık giderleri gibi temel ihtiyaçlarda yaşanan fiyat artışları, sabit gelirlilerin bütçelerini zorluyor. Erdursun, “Resmî enflasyon oranı emeklinin markette, eczanede ya da faturasında yaşadığı artışı yansıtmıyor” ifadelerini kullandı.
Özellikle alt gelir grubundaki emekliler açısından bu fark, yaşam standartlarının her geçen ay biraz daha gerilemesine neden oluyor. Uzmanlar, taban maaş artışının tek başına yeterli olmadığını, tüm maaş kademelerinde adil bir düzenleme yapılması gerektiğini vurguluyor.
Üst Gelir Grubunda Kayıp Daha da Büyük
Resmî ve alternatif enflasyon verileri arasındaki fark sadece taban maaşlı emeklileri değil, orta ve üst gelir grubundaki emeklileri de etkiliyor. ENAG verileri dikkate alındığında, maaş skalasının üst kademelerinde kayıp oranı %235’e kadar çıkabiliyor. Bu da, uzun yıllar prim ödeyen ve yüksek maaş alan emeklilerin de gelirlerinin reel değerinin ciddi biçimde azaldığını ortaya koyuyor.
Erdursun’a göre bu fark, emekli maaşlarının sadece nominal artışlarla değil, gerçek alım gücü üzerinden yeniden düzenlenmesi gerektiğini gösteriyor.
2026 Zamları Öncesi Endişeler Artıyor
Yıl sonuna yaklaşılırken, gözler Ocak 2026 zam dönemine çevrildi. Ancak beklentiler yine TÜİK verileri doğrultusunda şekilleneceği için uzmanlar, taban maaş alan emeklilerin yeni yılda da benzer mağduriyetler yaşayabileceğini öngörüyor.
Erdursun, “Gerçek enflasyon dikkate alınmadan yapılacak her zam, tartışmaları bitirmeyecek, aksine daha da derinleştirecektir” diyerek hükümetin alternatif veri kaynaklarını da hesaba katması gerektiğini belirtti.
Emekliler Adil Zam Talebinde Israrlı
Türkiye genelinde emekliler, son dönemde yapılan artışların yetersiz kaldığını belirterek “adil zam” çağrılarını sürdürüyor. Taban maaşın artırılması kadar, maaş hesaplama sisteminin de gözden geçirilmesini isteyen emekliler, gerçek enflasyonun hayatlarına yansımasını istiyor.
Uzmanlar, emekli maaşlarındaki adaletsizliğin giderilmesi için köklü bir sistem değişikliğine ihtiyaç olduğu konusunda hemfikir.