Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre İnşaat Maliyet Endeksi (İME), Temmuz 2025’te yıllık %22,98, aylık %1,41 oranında arttı.
Artışta hem malzeme hem de işçilik fiyatları etkili oldu. Malzeme endeksi bir önceki aya göre %1,79, işçilik endeksi ise %0,72 oranında artış gösterdi. Yıllık bazda malzeme endeksi %18,98 artarken, işçilik endeksi %31,00 gibi dikkat çekici bir seviyeye ulaştı.
Bina inşaatı maliyetleri yüzde 22,81 arttı
Bina inşaatına yönelik maliyet endeksi, Temmuz 2025’te yıllık %22,81 artış gösterdi.
Malzeme endeksi aylık %1,55, yıllık %18,90 arttı.
İşçilik endeksi aylık %0,61 artarken, yıllık bazda %30,35 yükseldi.
Bu durum, özellikle konut projelerinde maliyet baskısının ciddi şekilde hissedildiğini ortaya koyuyor.
Bina dışı yapılar daha fazla etkilendi
Bina dışı yapılar için maliyet artışı, bina inşaatlarına göre daha yüksek gerçekleşti.
Aylık artış %2,06, yıllık artış %23,51 oldu.
Malzeme endeksi aylık %2,53, yıllık %19,21 arttı.
İşçilik endeksi aylık %1,12 artarken, yıllık %33,32 gibi oldukça yüksek bir seviyeye çıktı.
İşçilik yüzde 30 arttı: Bu konut fiyatlarını nasıl etkileyecek?
İşçilik maliyetlerindeki artış, inşaat sektöründe en büyük yük haline geldi. Yıllık bazda %30’u aşan artış, hem müteahhitlerin hem de tüketicilerin bütçesini zorlayacak.
Konut projelerinin maliyetlerini yükseltecek,
Satış fiyatlarına doğrudan yansıyacak,
Yeni projelerin yavaşlamasına yol açabilecek,
Kira piyasasında da yukarı yönlü baskı oluşturacak.
Özellikle işçilik giderlerinin malzemeden daha hızlı artması, sektörün sürdürülebilirliğini tehdit eden en önemli faktörlerden biri olarak değerlendiriliyor.
Temmuz 2025’te aylık değişim oranları şu şekilde gerçekleşti:
İnşaat genelinde: %1,41
Bina inşaatında: %1,21
Bina dışı yapılarda: %2,06
Özellikle bina dışı yapılardaki %2,53’lük malzeme artışı dikkat çekiyor.
Temmuz 2025 verileri, inşaat maliyetlerinde hem malzeme hem işçilik kaynaklı artışların devam ettiğini gösteriyor. İşçilik maliyetlerindeki %30’u aşan artış, konut fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskıyı artırırken, sektörün geleceğine ilişkin endişeleri de beraberinde getiriyor.
