Kayseri’de evinde kenevirle yakalandı!
Kayseri’de evinde kenevirle yakalandı!
İçeriği Görüntüle

Talas ilçesinde 28 Ekim’de meydana gelen olayda iddiaya göre birlikte yaşayan Aslan A. ile Çiğdem Tokgöz arasında tartışma çıktı. Şiddetlenen tartışma sonrası Aslan A., mutfaktan aldığı bıçak ile Tokgöz’ü defalarca bıçakladı. Kanlar içerisinde yere yığılan Tokgöz, olay yerinde hayatını kaybederken, kaçan Aslan A. ise kısa sürede Cinayet Büro ekipleri tarafından yakalandı. Tokgöz’ün cansız bedeni morga kaldırıldı. Aslan A’.nın Emniyet’teki sorgusunun sürdüğü, 2 çocuk annesi olan Çiğdem Tokgöz ile yaklaşık 5 yıldır birlikte yaşadıklarını ve kadının ayrılmak istediği için tartıştıkları iddia edildi. Savcı, ayrılmak istediği için kadını öldüren zanlı hakkında, ‘Canavarca hisle veya eziyet çektirerek insan öldürme’, ‘kişi hürriyetini yoksun kılma’ suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasıyla istemiyle iddianame hazırladı. İddianameyi kabul eden Kayseri 5’inci Ağır Ceza Mahkemesince sanık hakkında dava açıldı.

Bakanlık avukatı da katıldı

Kayseri 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk celsesinde tutuklu sanık Aslan A. (41) ile öldürülen Çiğdem Tokgöz’ün şikayetçi annesi M.T. ile kadının eski eşi İ.U. ve avukatlar hazır bulundu. Duruşmaya Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da müdahil oldu.

“Kaç bıçak darbesi vurdum hatırlamıyorum”

Tutuklu sanık Aslan A. mahkeme yaptığı savunmasında olay günü şuurunu kaybettiğini belirterek şunları söyledi: “Ben başka bir kadın ile evliyim, Çiğdem ile 4-5 yıldır beraberliğimiz vardı, kendisini sevmiştim, derdini, sıkıntılarını anlattı. Ben de maddi manevi her türlü yanında olacağını söyledim. Çiğdem derdini anlatınca konuştuk, sevgili olduk. Çiğdem’e ben bakıyordum, elimden geldiği kadar çoluğuna çocuğuna bakıyordum, seviyordum kendisini. Olay günü aramızda anlaşmazlık oldu, yatak odası takımı istedi ‘yok2 deyince aramız bozuldu, bir hafta sonra bin TL istedi, ‘param yok’ dedikçe hırçınlaşmaya başladı, küfür etmeye başladı, sen nasıl erkeksin diyerek kızdı. Tartıştık, o gece bir kaç kez vurdum, sabah uyanınca çocuklarıma küfür etti, ben uyardım, daha hırçınlaştı. Ben sakinleştirmeye çalıştım, sakinleşmedi. Bıçak ile korkutmak istedim, bir anlık bir şey oldu, şuurumu kaybettim, kaç bıçak darbesi vurdum hatırlamıyorum.”

Cinayetten sonra evde bulunan kadının kızını yanına aldığı iddiasıyla ‘kişi hürriyetini yoksun kılma’ suçundan da dava açıldığının hatırlatılması üzerine, “Cinayetten sonra kızı E.U.’yu evden alarak babasına vermek istedim. Çalıştığı iş yerine yakın bir parkta babasının telefon numarasını yazıp sırtına yapıştırdım. Hiçbir rahatsızlığım yoktur, sadece bir kez özel hastaneye gidip sinir ilacı almıştım” dedi.

Duruşmada hazır bulunan pedagog mağdur çocuklardan P.U.’nun duruşma salonu dışında bulunduğunu söyleyerek, “Mağdur ile görüştüm. Psikolojik olarak çok etkilendiğini olay ile bilgisi olmadığını duruşmada dinlenilmemesinin mağdurun yararına olacağını düşünüyoruz” dedi. Mahkeme, bu kararı olumlu bularak mağdur kızı duruşmada dinlenilmedi.

Sanıktan şikayetçi olmadığını söyleyen öldürülen kadının eski eşi İ.U. da, “Ben P. ve E.’nin babasıyım, sanıktan şikayetçi değilim, olay günü öğle vakti sanık bana mesaj atarak kızımın parkta olduğunu söyledi, aradım şaka yaptığını söyledi. Ben de çalışıyordum gidip bakmadım, sonra akşam üzeri çocuk şubeden aradılar. Gidip çocuğumu aldım” diye konuşu.

Çiğdem Tokgöz’ün annesi M.T. de sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını ve kızının geleceğini çaldığını belirtti.

Tanık olarak dinlenen A.Ö. isimli kadın, “Çiğdem benim ablam olur. Cinayet günü sanık beni aradı, ‘Çiğdem ile kavga ettik, eve geçeceğim’ dedi, ama bir daha telefonuna ulaşılamadı, beni sürekli gizli numaradan arar, rahatsız ederdi, ablam bunu istemedi, hatta 4 ay uzaklaştırma almıştı” dedi.

Mahkeme heyeti verdiği ara kararda tutuklu sanık Aslan A.’nın Kayseri Şehir Hastanesi’ne sevk edilerek akıl sağlığı raporu aldırılmasına, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı Aralık ayına erteledi.