KAYSERİ HABER/ Ekonomik güven endeksinin 99,5’te kalması, aslında şunu söylüyor:
Ekonomi ne çok iyi gidiyor ne de tamamen kötü gidiyor. Yani ortada bir bekleme hâli var. İnsanlar da işletmeler de temkinli. Herkes “biraz daha görelim” modunda. Endeks 100’ün hemen altında olduğu için de tam anlamıyla bir güven ortamı yok ama büyük bir karamsarlık da yok.
Yılın geneline bakıldığında ekonomi bir yukarı bir aşağı gitmiş. Özellikle yılın ikinci yarısında toparlanma beklentileri vardı ama bu beklenti tam olarak karşılık bulmamış. Kısacası, ekonomi yerinde sayıyor diyebiliriz.
Asıl dikkat çeken nokta ise vatandaşın durumu. Tüketici güveni düşmüş. Yani insanlar geleceğe eskisi kadar umutla bakmıyor. Bunun sebebi de herkesin bildiği şeyler:
Pazar pahalı,yeme içme pahalı, faturalar ağır, kira yüksek. Gelir artıyor ama gider daha da hızlı artıyor. Bu yüzden insanlar harcamalarını azaltıyor, büyük alışverişleri erteliyor. Bu durum da piyasayı yavaşlatıyor.
Diğer tarafta üretici ve sanayici tarafı biraz daha dirençli. Fabrikalar çalışmaya devam ediyor, siparişler tamamen kesilmiş değil. Sanayi “ayaktayım yıkılmadım” diyor ama o da beklemede. Hiçkimse büyük risk almıyor.
Alım var ama keyif yok: Kayseri’de herkes hesap yapıyor!
Hizmet ve perakende sektörlerinde hareketlilik var gibi görünüyor. Mağazalar açık, alışveriş yapılıyor, alım var, ancak bu alışverişin büyük kısmı zorunlu ihtiyaçlardan kaynaklanıyor. Yani insanlar rahatça harcadığı için değil, mecbur kaldığı için alışveriş yapıyor. Bu yüzden görünen hareketlilik, gerçek bir geçim rahatlılığının olduğu anlamına gelmiyor.
İnşaat sektörü ise en zor durumda olan alanlardan biri. Maliyetler çok yüksek, krediye ulaşmak zor, ev fiyatları el yakıyor. Bu yüzden yeni projeler yavaşlıyor. İnşaat durunca da birçok sektör bundan olumsuz etkileniyor.
Kayseri’ye geldiğimizde tablo biraz daha dengeli ama yine de rahat değil. Şehir sanayi ve ticaretle ayakta duruyor. Organize sanayi bölgeleri çalışıyor, üretim sürüyor. Bu da işsizliğin bir anda patlamasını engelliyor.
Ancak Kayseri’de de vatandaşın alım gücü düşüyor. İnsanlar daha çok hesap yapıyor, harcamayı kısıyor. Ev almak, araba almak, büyük masraflar sürekli olarak erteleniyor.
Mağazalar açık ama cüzdanlar kapalı: Kayseri’de alışveriş mecburiyetten
Özetle Kayseri için tablo bu:
Fabrikalar çalışıyor, çarşı açık ama vatandaş alımda zorlanıyor.
Eğer vatandaşın güveni ve alım gücü artmazsa, 2026 yılında büyümeden çok idare etme, tutunma ve ayakta kalma çabası ön planda olabilir.
