Kayseri’nin Yahyalı ilçesinde yaşayan 8 yaşındaki üçüz kardeşler Gülce, Defne ve Çınar Kemik, erken doğum nedeniyle serebral palsiyle dünyaya geldi. Doğumda oksijensiz kalmaları sonucu gelişim geriliği yaşayan üçüzler, anneleri Ayşe Kemik’in sevgisi, ilgisi ve azmi sayesinde her geçen gün daha iyiye gidiyor. Kayseri Şehir Hastanesi’nde uygulanan fizik tedavi ve rehabilitasyon programları, çocukların gelişiminde büyük rol oynuyor.
'Çocuklarımın gücüyle ben de güçleniyorum'
Dört çocuk annesi Ayşe Kemik, üçüzlerinin yaşam mücadelesini büyük bir sabırla sürdürüyor. 29 haftalıkken dünyaya gelen üçüzlerin doğum sonrası uzun süre kuvözde kaldığını belirten Kemik, ilk yılların oldukça zorlu geçtiğini söylüyor:
“Çocuklarım doğduklarında oksijensiz kaldıkları için serebral palsi teşhisi kondu. İlk başta toparlanmamız çok zordu ama pes etmedik. 2 yaşından itibaren şehir hastanesinde rehabilitasyona başladık. Serap hocamızın desteğiyle çok güzel ilerlemeler kaydettik. Gülce artık oturabiliyor, Çınar kısa süreli de olsa oturma dengesini kurabiliyor. Bu bizim için çok büyük bir mutluluk"
Kayseri Şehir Hastanesi’nin imkanlarının çocuklarının gelişiminde önemli katkı sağladığını belirten anne Kemik, “Hastanede robot destekli tedavi, havuz ve fiziksel egzersizler var. Evde de egzersizlere devam ediyorum. Her biri farklı gelişim gösteriyor ama hepsi çok güçlü. Onların gücüyle ben de güçleniyorum.” ifadelerini kullandı.
“Bir bardağı kendi başına tutmak bile büyük bir zafer”
Gülce’nin geçirdiği ortopedik ameliyat sonrası fizik tedaviye devam ettiklerini söyleyen anne Kemik, sürecin sabır gerektirdiğini vurguladı:
“Bu durumdaki çocuklarda gelişim çok yavaş ilerliyor. Ama bir bardağı kendi başına tutması, su içebilmesi, kalem kavrayabilmesi bizim için birer zafer. Her bir hareket, yılların emeğiyle kazanılıyor. Bu çocuklar engelli değil; güçlü, sabırlı ve umut dolu kahramanlar"
Uzmanlardan erken teşhis ve düzenli takip uyarısı
Kayseri Şehir Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniği Eğitim Görevlisi Prof. Dr. Serap Tomruk Sütbeyaz, üçüzlerin tedavi sürecinin yakından takip edildiğini belirterek, erken teşhisin önemine dikkat çekti:
“Serebral palsi, beynin gelişimi sırasında oluşan hasar nedeniyle ortaya çıkan bir durum. Hasar kalıcıdır ama ilerleyici değildir. Bu yüzden erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Üçüzlerimiz 2 yaşında bize başvurdu, bu sayede erken dönemde müdahale edebildik. Gülce artık yürüme aşamasında, Çınar da ilk adımlarını atıyor. Düzenli takip olmasaydı bu gelişmeler mümkün olmazdı"
Prof. Dr. Sütbeyaz ayrıca, serebral palsi tedavisinin sabır gerektiren bir süreç olduğunu belirterek, “Bu hastalıkta ilerleme, iğneyle kuyu kazmak gibidir. Ama sonunda mutlaka bir başarı vardır. Aile desteği, sürecin en büyük itici gücüdür" dedi.
'Uzun ama umut dolu bir yol'
Kemik ailesi, her gün biraz daha güçlenen üçüzleriyle yaşam mücadelesine devam ediyor. Ayşe Kemik, sabır ve sevginin her zorluğun üstesinden gelebileceğini vurguluyor:
“Doktorumuz bize ‘Bu yol uzun ama güzel bir yol’ dedi. Gerçekten öyle. Belki yavaş ilerliyoruz ama her gün biraz daha umutluyuz. Çocuklarımın mutluluğu her şeye bedel.”