Festivalin açılışında konuşan Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, mimarların yalnızca binalar inşa etmediklerini, aynı zamanda toplumsal hayatı da şekillendirdiklerini vurguladı.
Vali Çiçek, “Mimar Sinan'ın şehrinde, şehrin kalbinde düzenleniyor olmasından çok mutluyum. Sizler, kıymetli mimarlar, aslında sadece binalar tasarlamıyorsunuz. Sizler bütün yaşam tarzımızı, hayatımızı, psikolojimizi, sosyolojimizi, aslında toplumsal yapımızı planlıyorsunuz.
Bir sokakta yürüdüğümüzde karşılaştığımız bir mimari, ruh halimizi bile değiştirebiliyor. Bir bina ile şehri güzelleştirip, şehri planlıyorsunuz” dedi.
Çiçek ayrıca, Kayseri Kalesi’nin tarihi anlamına da değinerek, “Şu kale her programa geldiğinde ayrı bir duygusal ortama geçiyorum. Bu kale, birçok yıkılışa da hüzne de şahit olduğu gibi birçok sevince de şahit oldu” ifadelerini kullandı.
“Festival, yalnızca mimarlara değil tüm kentlilere hitap ediyor”
Kayseri Mimarlar Odası Başkanı Murtaza Er ise festivalin çok katmanlı bir buluşma zemini sunduğunu dile getirdi. Er, açılış konuşmasında Sumud Filosu ile Filistin’e giden aktivistlere desteklerini ifade ederek, “Oraya giden tüm aktivistlerin hepsiyle gönlümüzün olduğunu belirtmek isterim. İnsanlık adına verilen mücadelenin yanındayız” dedi.
Mimarlık Festivalleri’nin artık Türkiye genelinde geleneksel hale geldiğini söyleyen Er, “Mimarlık Festivali yalnızca mimarlara değil; kentlilere, öğrencilere, akademisyenlere ve diğer disiplinlerden katılımcılara hitap eden çok katmanlı bir buluşma zemini sundu.
Festivalde yeni hayatlar, yeniden anlatılan hikâyeler ve yeni topluluklar bir arada yaşanıyor. Yarın burada birçok söyleşi, çocuk atölyeleri, sergiler ve çeşitli etkinlikler düzenlenecek” dedi.
Er ayrıca, geçtiğimiz günlerde vefat eden mimarlık dünyasının önemli isimlerinden Prof. Dr. Metin Sözer’i de rahmetle andı.
“Mimarların asıl gücü, ilişkiler kurmakta”
Festivalde konuşan İzmir Ekonomi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Melis Varkal, mimarların toplumsal ilişkiler kurma gücüne dikkat çekti.
Varkal, “Çoğu zaman mimarlık dışarıdan bakıldığında sadece duvarlar, çatılar, döşemeler gibi yapısal unsurlardan ibaret görülüyor. Oysa biz biliyoruz ki mimarların asıl gücü, sınır çizmekten değil, ilişkiler kurmaktan geçiyor. Bir avlu yalnızca bir boşluk değildir; insanların bir araya gelmesine, bir şeyleri kutlamasına imkân sağlayan bir mekândır.
Keza bir meydan, tıpkı bugün burada olduğu gibi, toplulukların kalbinin attığı yer haline gelir” diye konuştu.
Tarihi kalede mimarlık buluşması
Kayseri Kalesi’nin büyüleyici atmosferinde gerçekleşen festival, mimarların ve kentlilerin mimarlığı farklı boyutlarıyla deneyimlemesine olanak sundu. Sergiler, söyleşiler, atölyeler ve çocuk etkinlikleriyle dolu festival, mimarlığın yalnızca mesleki bir alan olmadığını, aynı zamanda toplumsal yaşamın her noktasına dokunan bir güç olduğunu ortaya koydu.
