Kayseri'de öğretmenler performanslarını sahnede gösterdi. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nde gerçekleştirilen tiyatro oyunu ile toplumun sorunlarına dikkat çektiler. Konu kapsamında İbrahim Kendiroğlu İlkokulu Müdürü Yaşar Yıldırım, "Topluma yön vermeyen sanat, sanat değildir. Bu görüş ve düşünceler, hedefler zamanla oturup konuştukça, bir araya geldikçe, dertleştikçe bir noktada bizim derdimiz oldu" dedi.
Kayseri’de bir grup gönüllü öğretmen, sanatı sınıfın dışına taşıdı. Tiyatro sahnesinde buluşan eğitimciler, hem toplumsal sorunlara dikkat çekti hem de sosyal hizmet çalışanlarına moral kaynağı oldu. Çeşitli tiyatro oyunlarıyla sahne alan öğretmenler bugünkü sahne performanslarını Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü konferans salonunda gerçekleştirdi.
Tiyatro hakkında bilgiler veren İbrahim Kendiroğlu İlkokulu Müdürü Yaşar Yıldırım: “Bir grup öğretmen tiyatro ekibi olarak biz bir araya geldik. Bir araya geliş gayemiz ilk önce halk eğitiminin teşvikiyle 18 kişiden oluşan bir grup. Hala hiçbir taşımız eksilmeden devam ediyoruz. İbrahim Altuntaş hocamın eğitmenliğinde bir araya geldik. Sanat, sanat için midir? Evet bir noktada sanat, sanat içindir. Çünkü sanatkarı haber veren, sanatkardan haberdar olan bir toplum elbette daha duyarlı olacaktır. Bu noktada sanat, sanat içindir. Sanatı ayağa kaldırma, sanattaki estetiği toplumun kılcal damarlarda hissetme ve hissettirme. Dolayısıyla o sanata saygı, insana saygıyı beraber getiriyor. Topluma saygıyı getiriyor, doğaya saygıyı getiriyor. İnsana, hayvana, mahlukata saygıyı getiriyor.
Sonra toplum için midir sanat? Elbette topluma yön vermeyen sanat, sanat değildir. Bu görüş ve düşünceler, hedefler zamanla oturup konuştukça, bir araya geldikçe, dertleştikçe bir noktada bizim derdimiz oldu oldu. Evet bu sanatı ayağa kaldırmalıyız ve öğretmen hassasiyetiyle ayağa kaldırmalıyız. Birbirinden değerli hem sanatçıya hem öğretmen arkadaşlarımızın sonsuz fedakarlığı ve katkılarıyla Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde çalışan ve gerçekten zor şartlar altında toplum tarafından bir noktada yara olan yetim, öksüz, sahipsiz kalan çocuklara hem anne hem baba şefkatiyle sahip çıkmaya çalışan bu sosyal hizmetler çalışanlarına bir noktada bir moral olması.
İkincisi de toplum içerisinde insanlık yalnız kaldığında, yalnızlaştığında ne gibi vahşi haller ortaya çıkabiliyor bunu anlamak. Yarın bir gün bu çocukların başımıza bela olmaması, toplumu dinamitleyen, ortadan kaldırmaya yönelen bireyler değil, topluma faydalı olan sanatla, sanatın ucundan tutarak, sanatı seyrederek, sanata katkıda bulunarak toplumu sanatkar bir ruhla yeniden oluşturmaya çalışan bireylerle eğitmelerinde belki ufacık bir fısıltı kulaklarına, gönüllerine ufacık bir ilham, ruhlarına belki küçücük bir mesaj olarak biz bu oyunu onlara sergiliyoruz, büyük bir zevk alıyoruz” ifadelerini kullandı.
