Kayseri’de tarihi evlerin bodrum katında bulunan ve restorasyon zamanında ortaya çıkan kısımlar vatandaşlar tarafından da merak ediliyor. Tarihi evlerde gizem yaratan kısımlar hakkında açıklama ise bir sosyal medya kullanıcısından geldi.
Sosyal medya hesabından Kayseri’nin geçmişi hakkında paylaşımlarda bulunan Ali Peker isimli kullanıcı bu kez ise tarihi evlerin bodrumunda bulunan şirâneleri açıkladı. Tarihinin 16. yüzyıla dayandığını belirten Ali Peker, gayrimüslimlerin evinde görüldüğünü açıkladı.
İçki için kullanıldı
Osmanlı Dönemi’nde şirânelerin yapıldığını belirten Ali Peker paylaşımında, “16. yüzyılın sonlarına doğru malî durum bozulmuş ve devlet yeni gelir kaynakları arama yoluna gitmişti. İşte bu çerçevede içkiye de vergi konmuştur” ifadelerini kullandı.
Paylaşımda, sadece belirli bir kesimin şarap bulundurabileceğini belirtilirken, “Ancak reaya, özel olarak içkiye vergi konmasından şikâyet ederek bu verginin kaldırılmasını ve gerekiyorsa cizye resmine eklenmesini istediler. Bunu üzerine hükümet, cizyelere yüzde elli oranında zam yapmak durumunda kalmıştır. Zımmîler, evlerinde şarap bulundurabilirlerdi; fakat ticaretini yapmaları yasaktı” ifadelerine yer verildi.
Kayseri’de de bu örneğe işaret eden Ali Peker, “Diğer yerlerde olduğu gibi Kayseri Sancağı'nda da içki üretilen veya satılan yerler yoktu. Fakat gayrimüslim halk , H.1279 yılı itibariyle yüz de on vergi (resm-i mîrî) ödeyerek içki üretebilir ve kullanabiliyorlardı” diyerek paylaşımını sonlandırdı.
Paylaşıma yorum yağdı
Sosyal medya hesabında yapılan paylaşımda ise yorum yağdı. Sosyal medya kullanıcıları yorumlarında örneklere işaret ederek şu ifadelere yer verildi;
“Ben gençliğimde inşaat yaparken Siremenli Mahallesindeki Ermeni evlerinin 4 ünde sirane adıyla saraçhane görmüştüm. Bunlardan 2 sini banyo ve depoya dönüştürdü. Birini yıktık birini de fayanslarla daha modern hala getirmiştik. Sanırım oradaki pek çok evde bu sirehanelerden vardı ve yine sanırım ki Sirenenli adı oradan gelmektedir.”
“Dedem Hayri Savruk’un gülle mevkii Hisarcık bağ evimizde ,taştan oyma,tulumbanın altında şirani vardı.Çizme giyer üzüm ezerdik,alt tarafta bir delik vardı,Ordan üzüm suyu leğene akardı.Biz onunla pekmez kaynatırdık.”