Saadet Partisi Kayseri İl Başkanı Erdal Altun, son dönemde hem Kayseri’de hem de Türkiye genelinde yaşanan çocuk suçları, intihar girişimleri ve gençlikteki ahlaki çöküşe ilişkin sert açıklamalarda bulundu.
Parti binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Altun, “Bugün bir şehrin değil, bir neslin çığlığını dile getirmek için buradayız. Kayseri’de yaşanan olaylar artık münferit değil; bir toplumsal çöküşün, bir vicdan sarsıntısının göstergesidir” dedi.
Altun, küçük yaşta suça sürüklenen, şiddetle büyüyen, ahlaki ve manevi değerlerden uzaklaşan bir gençliğin göz göre göre karanlığa itildiğini vurguladı: “Bu çöküşün en büyük tanığı ne yazık ki bizleriz.”
Kayseri’de yaşanan olaylar ibret vesikası gibi
Saadet İl Başkanı Altun, Kayseri’de son bir yılda meydana gelen trajik olayları hatırlatarak toplumsal duyarsızlığa dikkat çekti.
“13 yaşındaki bir çocuğun 12 yaşındaki akranını inşaat çatısında bıçaklayarak öldürmesi, 8. sınıf öğrencisinin okul çatısına çıkarak intihara kalkışması, 17 yaşındaki bir gencin kendini asmaya çalışması… Bunlar artık yalnızca adliye haberleri değil; hepimiz için uyarı sinyalleridir.”
Altun, İzmir’deki bir başka olayı hatırlatarak, “16 yaşındaki bir liseli gencin pompalı tüfekle polis karakoluna ateş açıp iki polisimizin şehit edilmesi, gençliğin ruhundaki derin yarığın en somut göstergesidir” diye konuştu.
“Suç örgütleri gençleri kullanıyor”
Konuşmasının en dikkat çekici bölümlerinden birinde Altun, “Daltonlar” adlı suç örgütü iddianamesine değinerek, gençlerin örgütler tarafından nasıl kandırıldığını anlattı:
“Artık inkâr edilemez bir gerçek var: Suç örgütleri gençleri ve çocukları ‘cezası az olur’ diye kullanıyor. 15-20 yaş arası gençler hedef alınıyor. Sosyal medyada lüks hayat vaatleriyle kandırılan gençler, ‘motorcu’, ‘vurucu’ veya ‘joker’ olarak kullanılıyor.”
Altun, bu tabloyu yalnızca bir güvenlik meselesi değil, “bir vicdan ve ahlaki yıkım’’ olarak niteledi.
“Yıkılan aile, çöken eğitim, susan toplum”
Altun’a göre bu karanlık tablonun temelinde bozulan aile yapısı, zayıflayan eğitim sistemi ve duyarsızlaşan toplum bulunuyor.
“Anne-babalar evlatlarına vakit ayıramıyor, evler sessizliğe gömülüyor. Eğitim şekilci hale geldi; çocuklarımız test çözüyor ama hayatı çözemiyor. Komşuluk, dayanışma, mahalle kültürü kayboldu. Dijital dünya ise şiddeti, öfkeyi ve lüksü pompalıyor.”
“Caydırıcılığını yitiren adalet sistemi tehlikeli bir noktada”
Altun, adalet sistemindeki indirim ve gevşekliklerin de toplumsal çürümeyi hızlandırdığını savundu:
“12 yaşında bir çocuğun işlediği cinayete 5 yıl 10 ay ceza verilmesi, adaletin değil çaresizliğin göstergesidir. Uyuşturucu ve alkol denetimleri gevşemiştir. Alkollü mekânların okul ve camilere 100 metreden yakın olmaması gerekirken, Kayseri’de bu kural hiçe sayılmaktadır.”
Altun, mevcut iktidarın aile politikalarında sınıfta kaldığını belirterek, “Aileyi kutsal sayan söylemler sadece sözde kaldı. Uygulamada tam tersi yapılıyor.” dedi.
“Değerleri yeniden inşa etmek zorundayız”
Saadet Partisi’nin çözüm önerilerini açıklayan Altun, dört temel adım sıraladı:
1. Aileyi güçlendirme hamlesi: Aile Rehberlik Merkezleri kurulmalı, değer ve iletişim eğitimleri yaygınlaştırılmalı.
2. Okulda değer eğitimi: Empati ve karakter dersleri müfredata eklenmeli, rehber öğretmen sayısı artırılmalı.
3. Caydırıcı adalet: Suça karışan çocukların ailelerine yaptırım uygulanmalı, iyi hal indirimleri kaldırılmalı.
4. Gençlik politikaları: Belediyeler gençler için ücretsiz spor, sanat ve üretim merkezleri açmalı, dijital şiddetle mücadele edilmeli.
“Bu çığlık Kayseri’den Türkiye’ye”
Basın açıklamasının sonunda Altun, topluma vicdan çağrısı yaptı:
“Kayseri’de yaşananlar yarın Türkiye’nin aynası olacak. Aile yıkılırsa toplum çöker, gençlik karanlığa düşerse ülke ışığını kaybeder. Biz Saadet Partisi olarak diyoruz ki: Önce ahlak ve maneviyat!”
Altun, sözlerini şu çağrıyla bitirdi:
“Uyan Türkiye! Uyan Kayseri! Evlatlarımızı karanlığa teslim etmeyelim.”
