Kayseri Haber / Sosyal medyada son günlerde dikkat çeken ve hızla yayılan bir iddia kamuoyunda tartışma yarattı. Paylaşımlarda, kısa boylu insanların yüzde 74’ünün “psikopat” olduğu öne sürülürken, bu iddianın herhangi bir bilimsel çalışmaya ya da resmî veriye dayandırılmaması tartışmaları beraberinden getirdi. Tartışma büyüdükçe, iddia Türkiye genelindeki boy ortalamaları ve şehirler üzerinden de sorgulanmaya başlandı.

İddiaya göre, boy uzunluğu ile psikopatik kişilik özellikleri arasında güçlü bir ilişki bulunuyor. Ancak psikoloji ve psikiyatri alanındaki uzmanlar, bu tür genellemelerin bilimsel bir karşılığı olmadığını vurguluyor. Psikopati; empati eksikliği, dürtüsellik, antisosyal davranışlar gibi ölçütlerle değerlendirilen klinik bir kişilik bozukluğu olarak tanımlanıyor ve tanı süreci uzun süreli gözlem, testler ve uzman değerlendirmesi gerektiriyor. Boy uzunluğu ise bu kriterler arasında yer almıyor.

Kayseri’de profesyonel şefler yetişecek: Dersler şubat ayında başlayacak!
Kayseri’de profesyonel şefler yetişecek: Dersler şubat ayında başlayacak!
İçeriği Görüntüle

Türkiye’de yapılan çalışmalara göre, erkeklerin ortalama boyu yaklaşık 173–174 santimetre, kadınların ortalama boyu ise 159–160 santimetre civarında. Bu veriler, toplumun büyük bölümünün “ortalama boy” aralığında yer aldığını gösteriyor. Uzmanlara göre, iddiada öne sürülen yüzde 74 gibi yüksek bir oran doğru kabul edilseydi, Türkiye nüfusunun çok büyük bir kısmının psikopat olarak nitelendirilmesi gerekirdi ki bu durum bilimsel ve mantıksal açıdan mümkün görünmüyor.

Tartışmaların odağında yer alan şehirlerden biri de Kayseri oldu. İç Anadolu’da yer alan ve boy ortalamaları bakımından Türkiye geneline yakın bir profile sahip olan Kayseri için, psikiyatrik bozuklukların olağan dışı biçimde yaygın olduğuna dair herhangi bir resmî veri bulunmuyor. Uzmanlar, belirli bir şehirde yaşayan insanları fiziksel özellikler üzerinden ruhsal hastalıklarla ilişkilendirmenin bilimsel temeli olmadığı gibi, toplumsal açıdan da zararlı sonuçlar doğurabileceğinin altını çiziyor.

Psikologlar ve psikiyatristler, bu tür iddiaların çoğunlukla sosyal medyada sansasyon yaratma amacıyla ortaya atıldığını ve zamanla “şehir efsanesi” haline geldiğini belirtiyor. Yanlış veya doğrulanmamış bilgilerin, özellikle ruh sağlığı gibi hassas konularda, bireyleri damgalayıcı bir etki yaratabileceği vurgulanıyor.

Uzman görüşlerine göre, fiziksel özellikler üzerinden kişilik bozukluğu çıkarımı yapmak bilimsel gerçeklerle örtüşmüyor. Boy uzunluğu; genetik, beslenme ve çevresel faktörlerle şekillenirken, psikopati çok daha karmaşık biyolojik ve psikososyal süreçlerin sonucu olarak ortaya çıkıyor.

“Kısa boylu insanların yüzde 74’ü psikopat” iddiası bugüne kadar yayımlanmış güvenilir akademik çalışmalarla desteklenmiyor. Türkiye geneli ve Kayseri özelinde mevcut veriler, bu tür genellemelerin bilimsel bir dayanağı olmadığını gösteriyor. Uzmanlar, kamuoyunun bu tür iddialara temkinli yaklaşması ve doğrulanmamış bilgileri gerçek kabul etmemesi gerektiği konusunda uyarıyor.

Kaynak: Süleyman Savranlar