Prosfesör diyor ki; “Deniz kenarında, bir yakınımıza yüksek sesle, “Gel su çok güzel” diye bağırdığımızda ağzımızdan çıkan damlacık, bir saniye içinde 15 ilâ 50 metre arasında yol alabilir. Şayet böyle bağıran birinin yakınındaysanız bu bir tehlike. Bu nedenle sahilde yüksek sesle konuşma, bağırma gibi eylemlerden hem uzak durmalı hem de bu hataya düşmemeliyiz.

Bir şeyi lütfen unutmayın: Koronavirüs bitmedi. Biz ve dünya, ‘Azalan ölüm vakalarının ardından sadece biraz normale dönelim’ dedik. Bu çerçevede deniz kenarında tatil yapacak olanlara ilk önerim, yanlarında mutlaka antiseptik çözelti içeren solüsyonlar bulundurmalarıdır. Kolonya demiyorum. Eczanelerde satılan antibakteriyel içeriğe sahip solüsyon ya da antiseptik içeren ıslak mendil, el ve yüzey temizliğinde olmazsa olmazlardan.

Virüsten korunmak için kullandığımız maskeler, ıslandığı anda bütün koruyucu özelliğini kaybeder. Bu nedenle denize girip çıktığımızı düşünerek sahile mutlaka yanımızda üç-dört maske ile gitmeli ve maskemiz ıslandığı anda artık onu kullanmamalıyız.

Burada şunu vurgulamak gerekir; bağıran, yüksek sesle konuşan insanlardan şayet uzaktaysanız, kişinin ağzından çıkan damla ve zerrecik güneş ışınlarınca buharlaşır ve kuma düştüğünde de yaşama şansı yoktur. İşte bu nedenle deniz kenarında dip dibe olmamalıyız.

Buraya kadar anlattığımı tek bir cümleyle özetlemek gerekirse; deniz kenarında sessiz ve sakin olmalıyız. Yüzme mesafesinde sınırımız iki metre olmalı. Tuzlu suda Covid-19’un yaşama şansı yoktur. Doğal plajlar, kimsenin denize girmediği alanlar tercih edilebilir. Yine sakin koylarda güneşlenilebilir.

Bu açıklamaları evet dikkat çekici, dikkat edilmesi gereken önemli detaylar…

Güneşlenmek ile ilgili ifadeleri ise ilgi çekici…

Profesör diyor ki: Güneşlenmek, güneşin altında saatlerce yatmak değildir. Sosyal mesafeye dikkat ederek; saat 12.00 ile 15.00 arasında beyaz tenliler 10-12 dakika, buğday tenliler 13-15 dakika, koyu esmerler 20-30 dakikayı aşmayacak biçimde güneşlenmelidir. Esmerleştikçe süre artırılmalıdır. Kumdan yansıyan güneş ışınları sizin D vitamini almanız için zaten yeterlidir. Yine çadır ve kamp tatili de öneriyorum; insanlardan uzak olmak koşuluyla bu tatilde bir seçenektir.

Eeee bu haberden sonra espriler de havada uçuştu…

En komiğini sizinle paylaşayayım:

“Beyazlar seri üzgün, siyahlar mutlu...

Korona da ırkçıçıktı abi ya :(“