Bankalar, belirli bir süre işlem yapılmayan hesapları “hareketsiz hesap” olarak sınıflandırıyor. Bu hesaplara yıllık hesap işletim ücreti, kart ücreti veya bakım ücreti gibi masraflar yansıyabiliyor. Birçok kullanıcı bu ücretlerin tahsil edildiğini ancak zamanla fark ettiğini söylüyor. Uzmanlar, bankaların hesap kapatma veya ücret iadesi süreçlerinde yasal düzenlemelere bağlı hareket ettiğini ancak vatandaşların kullanmayacakları hesapları tamamen kapatmasının en güvenli adım olduğunu vurguluyor.
Hareketsiz Hesaplar Bloke Edilebilir veya Tasfiye Sürecine Girebilir
Mevzuata göre, uzun süre işlem yapılmayan hesaplar önce hareketsiz statüsüne alınırken, belirli bir sürenin sonunda bankalar bu hesapları tespit ederek tasfiye sürecine sokabiliyor. Hesap sahibine ulaşılamaması durumunda ise içeride kalan bakiyeler Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilebiliyor. Bu nedenle vatandaşların bankalardan gelen bildirimleri dikkate alması ve hesaplarını arada kontrol etmesi büyük önem taşıyor.
Güvenlik Açısından da Risk Oluşturabiliyor
Kullanılmayan hesapların bir diğer tehlikesi, güvenlik açıkları. Şifreleri unutulmuş, hatırlanmayan dijital bankacılık girişleri veya aktif görünen kartlar, kötü niyetli kişilerin hedefi olabiliyor. Uzmanlar, bilgi sızıntılarında en çok risk taşıyan hesapların kullanılmayanlar olduğunu belirtiyor. Bu yüzden hesap kapatma, şifre yenileme ve banka bildirimlerini takip etme konularında vatandaşların daha dikkatli olması gerektiği ifade ediliyor.
Bankacılık uzmanları, yıllardır kullanılmayan hesapların “nasıl olsa duruyor” düşüncesiyle ihmal edilmemesi gerektiğini özellikle vurguluyor. Küçük görünen bir hesap bile zaman içinde masraf çıkarabilir, bloke olabilir veya güvenlik riski yaratabilir. Bu nedenle herkesin sahip olduğu hesapları gözden geçirmesi gerektiği belirtiliyor; böylece olası kayıpların önüne geçmek çok daha kolay hale geliyor.
