Kayseri doğumlu yazar ve ilahiyatçı Mustafa İslamoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı dikkat çekici bir açıklamayla toplumsal ve bireysel sorumluluklara dair önemli mesajlar verdi. İslamoğlu, özellikle "pasif iyi" kavramı üzerinden kötülüğün yayılmasında sessiz kalmanın rolünü eleştirerek geniş yankı uyandırdı.
'Dünyada iyiler az değil, ama aktif olanlar az'
İslamoğlu, açıklamasında insanların doğası gereği iyi olduğunu vurgularken, asıl sorunun bu iyiliğin hayata geçirilmemesi olduğuna dikkat çekti. “Dünyanın her yanında iyiler kıt değil. Fakat asıl kıt olan ‘aktif iyi’ler,” diyen İslamoğlu, pasif iyiliğin kötülüğe karşı bir duruş sergilemediğini belirtti.
“Pasif oldukları için iyiliği yaymak gibi bir dertleri yok. Böyle bir dertleri olmadığı için de iyiliğin çoğalmasına katkıda bulunmuyorlar,” ifadelerini kullanan İslamoğlu, kötülüğün pasifliğin olduğu her yerde kendiliğinden etkin hale geldiğini dile getirdi.
'Pasif iyiler, kötülerin rahat hareket alanı'
Pasif iyilerin kötülüğe ses çıkarmadığını, bu yüzden de kötülerin onlardan rahatsız olmadığını söyleyen İslamoğlu, bu durumu şöyle yorumladı:
“Pasif iyiler, kötülerin kötülüğüne ses çıkarmıyorlar. Onların kötülüğü yaymalarına aldırmıyorlar. Bu nedenle kötülerin hedefinde genellikle ‘aktif iyiler’ olur. Çünkü aktif iyiler, düzeni sorgular ve kötülüğü ifşa eder.”
'Aktif iyilerin olmadığı bir dünya, kötülüğe teslim olur'
Yazar, iyiliğin sadece bireysel kalmasının yeterli olmadığını, toplumun tüm katmanlarında görünür ve etkili olması gerektiğini savundu. Aksi halde pasif iyilerin, aktif kötülük karşısında yok olacağını belirten İslamoğlu, çarpıcı bir tespitte bulundu:
“Tüm iyiler pasif olsaydı, dünya kötülerin dünyası olurdu. Kötülük, pasifliğin olduğu yerde büyür ve yayılır. Kur’an’ın emri olan ‘iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak’ tam da bu nedenle farz kılınmıştır"
İyilik sadece niyetle değil, eylemle olur
Mustafa İslamoğlu’nun açıklamaları, özellikle sosyal medya kullanıcıları arasında geniş yankı buldu. Birçok kişi, pasif iyiliğin toplumsal sorunlar karşısında sessiz kalmayı meşrulaştırdığını ve bu durumun kötülüğün yayılmasına zemin hazırladığını vurguladı.
İslamoğlu, sözlerini şu çarpıcı ifadeyle sonlandırdı:
“Aktif iyilerin olmadığı bir dünyanın geleceği korkunç olurdu. Böyle bir dünyada iyilik Zümrüdüanka olur, Kaf Dağı’na giderdi. Oysa insan, en iyidir. En iyi bozulursa, en kötü olur. Bu yüzden iyiliğin sessiz kalmaması, ayağa kalkması gerekir"