Toplumda genellikle "yeme bozukluğu" veya "iştahsızlık" olarak bilinen anoreksiya nervoza, aslında çok daha ciddi ve karmaşık bir psikolojik rahatsızlıktır. Bu beslenme bozukluğu, kişinin vücut ağırlığında anormal derecede düşüklük, yoğun kilo alma korkusu ve çarpık kilo algısıyla karakterizedir. Hastalık, kişinin normal kiloda olmasına rağmen kendini kilolu hissetmesiyle başlar ve zamanla yemek yemekten kaçınma davranışına yol açar.
Hastalığın merkezinde görünüm ve kontrol duygusu yer alırken, fiziksel belirtileri arasında şunlar bulunur:
- Aşırı kilo kaybı
- Regl düzensizlikleri veya tamamen durması
- Soğuk hassasiyeti ve sürekli üşüme
- Ciltte kuruluk, saçlarda dökülme ve tırnaklarda kırılma
- Baş dönmesi, halsizlik ve bayılma hissi
- Kalp ritminde yavaşlama (bradikardi), düşük tansiyon
- Kas zayıflığı
- Kalori sayma, diyet takıntısı
- Sosyal ortamlarda yemek yemekten kaçınma
- Depresyon, anksiyete, düşük özgüven
Kimler Risk Altında ve Tedavi Süreci
Anoreksiya nervoza, her yaş ve cinsiyetten insanda görülebilme potansiyeli taşısa da, özellikle 12-25 yaş aralığı genç kızlarda, mankenlik, balet-balerinlik, sporculuk gibi dış görünüşe dayalı meslek gruplarında, mükemmeliyetçi kişilik yapısına sahip bireylerde ve aile veya çevresel baskıya maruz kalan kişilerde daha sık görülebiliyor.
Anoreksiya tedavisinde genellikle multidisipliner bir ekip görev alır. Psikiyatrist, psikolog, diyetisyen ve iç hastalıkları uzmanı, hastanın iyileşme sürecinde birlikte çalışır.
Sosyal Medya Akımlarının Tehlikeli Yüzü: Uzmanlar Uyarıyor
Son aylarda gençler arasında TikTok'ta popüler hale gelen 'A4 challenge' gibi akımlar, uzmanların ciddi uyarılarına neden oluyor. Uzm. Dr. Cemre Yaşöz, gençleri ölüme kadar sürükleyebilen bu tür oyun ve akımların son 10 yılda arttığını belirtiyor. Yaşöz, bu tehlikeli akımlara örnek olarak şunları sıraladı: "Aynada A4'ü tutup bedenlerini A4 içinde bırakacak kadar zayıflamaya çalışıyorlar. 20 saniye boyunca deodorant sıkıyor, ciltte yanıklar oluşuyor. Ateşle birbirlerini yakıyorlar, kaynar suyu uyuyan arkadaşlarının üzerine döküyorlar. Çok tehlikeli." Nihal Candan'ın yaşadığı trajik olay, bu uyarıların ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.