Deli Yürek, Ekmek Teknesi ve Kurtlar Vadisi… Yan yana yazınca ne kadar ses getiren diziler olduğunu daha iyi anlıyor insan. Bu diziler Osman Sınav’ın, yapımcı, senarist ve yönetmen olarak yaptığı işlerden sadece bir kaçı. Efsane isim, bu yıl 7. Erciyes Film Festivali’ne onur konuğu olarak katıldı. Kayseri’de dizileriyle herkesi televizyona kilitleyen Osman Sınav, İletişim Fakültesi’nde öğrencilerle bir araya geldi. Söyleşi gerçekleştirdi ve kısa bir süre dinlendi. O sırada biz yanına gittik. Sınav’ın çok az vakti vardı ama bizi kıramadı. Hemen sorularımızı yönelttik ve okuyucularımıza aktarmak istediklerimizi öğrendik.
Erciyes Film Festivali’nin bu yıl 7’ncisi düzenlendi. Sizde onur konuğu olarak festivale katıldınız. Neler düşünüyorsunuz?
Onurlandırılmak çok güzel bir şey. Burada olmak, gençlerle birlikte vakit geçirmek çok heyecan verici. Gençler bizden besleniyor, bizde gençlerden besleniyoruz. Yeni şeyler üretmeye devam ediyorlar bizde tabii ki yeni şeyler üretiyoruz.
Anadolu’nun ortasında festival düzenleyen bir üniversiteye geldiniz. Burayı nasıl buldunuz?
Bizim öğrencilik yıllarımızda böyle Anadolu illerinde üniversite düşünmek bile hayaldi. Şimdi bakıyorum Anadolu’nun birçok yerinde bir değil iki, üç üniversite var. Burada da 4 üniversite varmış. Burası çok güzel. Müthiş bir kampüs var. Bakıyorum sonbahar gelmiş yapraklar sararmış çok hoş. Öğrenci olasım geldi.
AİLE’NİN ÖNEMİNE VURGU YAPTI
Süper Baba, Ekmek Teknesi, Sakarya Fırat gibi filmlerinizde hep meta olarak aileyi kullandınız. En alt mesajda o vardı. Buradaki amacınız neydi, neler söylersiniz?
Aile bizim için çok önemli. Toplumun en küçük birimidir. Benim için de önemli ve geleceğe doğru hayatımızı kurmamız için aileden başlamalıyız. Önce ailede bir şeyler kurabilir, çocuklarla ideallerimizi, ahlakımızı paylaşabilirsek bu topluma da yansıyacaktır. Bu şekilde bütün toplum olarak idealleri peşinden giden ideal bir toplum olacağımızı düşünüyorum. Yani her şey aileden başlar.
Projelerinizde, Kenan İmirzalıoğlu, Mehmet Aslantuğ ve Yurdaer Okur gibi hep aynı oyuncular oynatıyorsunuz. Güven duygusunun bunda ne kadar etkisi var? Ya da bunu oyunculara olan güven olarak algılayabilir miyiz?
Yönetmenle oyuncunun arasındaki güven duygusu çok önemlidir. Hatta ben ona şöyle bir şey diyorum; Fransız bir oyuncunun röportajında okumuştum. Oyuncuların röportajları genelde magazin eklerinde ya da magazin dergilerinde yayımlanır. Bu bir tercüme röportajıydı. Türkiye’de çıkan bir Felsefe-Edebiyat dergisinde yayımlanmıştı. Şaşırtıcı olan o idi. Kadın çok az filmde oynuyor. Diyorlar ki; ‘Çok seçicisiniz, senaryo okurken çok zor beğeniyorsunuz ve çok zor seçiyorsunuz.’ O da ‘Senaryo önemli tabi okurum bakarım ama altında fikir var mı? yok mu? dramatik yapısı ne? bakarım. Ama senaryo her şey değildir.’ ‘Nedir sizin için önemli olan?’ diye sorulduğunda ‘Ben çalışacağım yönetmenin çılgınlık alanına dokunmam lazım’ diyor. Her yönetmenin bir çılgınlık alanı olduğunu söylüyor. ‘Yönetmenin beyniyle yüreği arasında elle tutulmaz, gözle görülmez sinir teli gibi bir şey vardır’ diyor. ‘Tabi onun buna dokunmama izin vermesi lazım. Eğer ona dokunduğumda mutlu hissediyorsam kendimi artık ondan sonra senaryo falan kalmaz ben onunla çalışırım. O bana bakar ya da bir şey söyler ben o olurum’ diyor. Yönetmenle oyuncu arasında böyle bir güven duygusu olması lazım. Ben çok inandığım oyuncularla çalışırken çok şeyler yaşadım. Hakikaten ona baktığımda o ‘Anladım abi’ der. Ya da gider kulağına bir şey söylerim. Ulu orta bir şey söylemem oyunculara. O da bunu görür, anlar ve yapar. Bu güven duygusuyla alakalı. Onun, senin içinden ne geçtiğini anlaması lazım.
Böyle bir anınız var mı?
Bir gün Kenan’ın (İmirzalıoğlu)bir planını çekiyordum. Olmadı dedim. ‘Ne oldu abi?’ dedi. Her şey gayet iyi gidiyordu. Dedim ki; cümlenin şurasında iki saniye ‘Acaba oluyor mu?’ diye düşündün. ‘Abi sen nereden biliyorsun?’ dedi. Dedim ki; senin aklını ben kiraladım. Senin beynin bana kiralı. Senin beyninden kalbine fikir yürürken önce bana uğruyor, sonra kalbine gidiyor. Düşünce önce yönetmene uğrayacak. Bu yönetmeni etkileyecek. Tabi oyuncunun da buna izin vermesi lazım. İzin vermesi için de güvenmesi lazım. İnsan ilişkileri yani aşk gibi bir şey. Sevgilinizin gözüne baktığınızda ne hissedersiniz, nasıl hissedersiniz güvenle alakalıdır. O enerjiyi size geçirebiliyorsa sevgilidir, geçiremiyorsa değildir.
Emek sineması Türkiye için çok önemliydi, hatta semboldü. Tabi alışveriş merkezlerinin (AVM) çoğalması ile Emek sineması gibi birçok sinema kapandı. Siz sinemaların AVM’lere hapsedilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben AVM’lerde sinemaya gittiğim zaman rahatsız olmuyorum. Tabi böyle kendi başına sinema kompleksi tarihi dokusu olan yapıların yaşaması gerekiyor. Orası bir sinema kültürü olması lazım ama içeride fareler de dolaşmamalı.
İLETİŞİMCİLERE ÖĞÜT VERDİ
Geleceğin yönetmen, yapımcı, senarist ve gazetecilerinin çıktığı İletişim Fakültesi öğrencilerine neler söylersiniz?
Artık hayat onlar için o kadar kolay ki şöyle diyeyim; herkesin elinde ufak bir fotoğraf makinesi var. Bunlar fotoğraf da çekiyor HD video da çekiyorlar. Bunlar bu kameralarla ya da ellerindeki telefonlarla film çekebiliriler. Bilgisayarlarına atıp orada kurgu yapabilirler. Çok çok çok çok yapabildikleri kadar çok kısa film yapsınlar. Burada kısa film festivali yapılıyor, çok önemli bir şey. Benim tavsiyem hikaye anlatsınlar. Belgesel de yapsalar, kurmaca da yapsalar adam gibi, doğru ve yalın bir hikaye anlatsınlar. Bir şeyi yalın bir şekilde anlatmaya entelektüeller karşı değillerdir. Yalın anlatırsanız entelektüeller bu çok yalın anlatmış diye sizi eleştirmezler. Dünyanın hiçbir yerinde bu çok yalın anlatışmış diye bir eleştiri okumadım. Yalın bir şekilde hikaye anlatsınlar ve çok kısa film yapsınlar.
------------------------------------------------------
İŞTE EFSANE’NİN FİLMOGRAFİSİ
Yapımcı olarak (Dizi)
Hatasız Kul Olmaz 2014
Kızılelma 2014
Aramızdaki Duvar 2011
Kılıç Günü 2010
Sakarya-Fırat 2009
Masumlar 2009
Alayına İsyan 2009
Doludizgin Yıllar 2008
Pars: Narkoterör 2008
Pusat 2007
Acı Hayat 2005
Kapıları Açmak 2005
Kurtlar Vadisi 2003
Ekmek Teknesi 2002
Hayat Bağları 1999
Erenler Mahallesi 1996
Yönetmen olarak (Dizi)
Kızılelma 2014
Kılıç Günü 2010
Sakarya-Fırat 2009
Alayına İsyan 2009
Doludizgin Yillar 2008
Pars: Narkoterör 2008
Kurtlar Vadisi 2003
Ekmek Teknesi 2002
Hayat Bağları 1999
Deli Yürek 1998
Süper Baba 1994
Bir Muharrir'in Ölümü 1987
Yönetmen olarak (Film)
Aşk Kırmızı 2013
Uzun Hikaye 2012
Pars: Kiraz Operasyonu 2007
Deli Yürek: Bumerang Cehennemi 2001
Gerilla 1995
Yalancı 1993
Kapıları Açmak 1992
Aşka Kimse Yok 1991
Küçük Dünya 1990
Bir Muharririn Ölümü 1987