Türkiye’de kamu hastanelerindeki randevu krizleri, personel yetersizliği ve tıbbi ekipman eksiklikleri sürerken Sağlık Bakanlığı’nın Diyanet İşleri Başkanlığı iş birliğiyle yürüttüğü “manevi danışmanlık programı” yeniden gündeme oturdu.
Bakanlık ile Diyanet arasında imzalanan protokol kapsamında, hastanelerde görev yapmak üzere toplam 150 personele Ankara’da manevi rehberlik eğitimi verilmeye başlandı. Bu durum, sağlık örgütleri ve sendikalar tarafından sağlık hizmetlerinin dini bakış açısıyla şekillendirilmesine yönelik bir adım olarak değerlendirilerek tepkiyle karşılandı.
“Bilimin Yerini Manevi Seminerler Alamaz”
Diyanet Akademisi Ankara Rıfat Börekçi İhtisas Merkezi’nde başlatılan eğitimlerin 28 Kasım’a kadar süreceği, içerikte kriz anlarında manevi destek, hasta iletişimi, etik sınırlar ve danışmanlık yöntemlerinin yer aldığı belirtildi. Ancak sağlık örgütleri, bilimsel altyapı eksikliği sürerken bu tür programlara ağırlık verilmesini doğru bulmadıklarını ifade etti.
Genel Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Uğur, sağlık hizmetlerinin bilimin ışığında yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Sağlıkta bilimin yerini manevi seminerler alamaz. Sağlık Bakanlığı’nın asli görevi toplumu hastalıklardan korumak, koruyucu sağlık hizmetlerini geliştirmek ve yaygınlaştırmaktır.
Ancak bugün bilim yerine inanç temelli uygulamalar öne çıkarılıyor.” Uğur, söz konusu uygulamanın laiklik ilkesine aykırı olduğunu savunarak, hastanelerin kimsenin inanç ve yaşam tarzını yönlendirme alanı olmadığını belirtti.
“Manevi Destek Ne İlacı Ucuzlatıyor Ne Randevu Sorununu Çözüyor”
Sağlık emekçisi Kubilay Yalçınkaya ise manevi danışmanlık programının sağlık hizmetlerindeki yapısal sorunlara çözüm üretmediğini söyleyerek şöyle konuştu:
“Manevi destek ne ilaç fark ücretlerini, ne GSS prim sorunlarını, ne de kanser hastalarının maddi problemlerini çözüyor. Bakanlık bu görüşmeleri sağlık emekçileriyle yapsa belki sorunlar azalacak.”
“Sağlıkta Afet Yarattılar”
Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Başkanı Dr. Nazan Aksaray ise Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nin 20 yıldır hizmetleri tahrip ettiğini belirterek hükümetin politikalarını “sağlıkta afet” olarak nitelendirdi. Hastaların artık müşteri, sağlığın ise meta haline geldiğini söyleyen Aksaray, sağlık politikalarının merkezinde “insan ve bilim değil rant” olduğunu ifade etti.
