İstanbul KüçükÇiftlik Park’ta düzenlenen Manifest grubunun konseri, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral’ın sert eleştirileriyle gündeme geldi. Saral, sosyal medyadan yaptığı açıklamada konseri “ahlâksız, edepsiz ve hayasız” olarak tanımlarken, grup üyelerinin bir daha benzer teşhirciliği gerçekleştiremeyecek şekilde işlem görmesi gerektiğini vurguladı.
Açıklamanın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, konser sırasında gerçekleştirilen hareketler nedeniyle resen soruşturma başlattı.
Saral’dan sert eleştiriler
Saral, konserin içeriğini eleştirirken, grup üyelerini “zebani kılıklı yaratıklar” olarak tanımladı. “Bir daha bu teşhirciliği yapamayacak şekilde haklarında işlem yapılmalıdır” diyen Saral, konserin toplumun ortak edep ve ahlâk değerlerine aykırı olduğunu savundu. Açıklama sosyal medyada geniş yankı uyandırdı; destekleyenler olduğu gibi, sanat ve ifade özgürlüğü açısından eleştirenler de oldu.
Savcılıktan resen soruşturma başlatıldı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, konser sırasında yapılan gösterilerin “Hayasızca Hareketler” ve “Teşhircilik” suçlarını oluşturduğu iddiasıyla resen soruşturma açtı. Savcılık, şüphelilerin tespit edilmesi için kolluk birimlerine talimat verdi. Olayla ilgili inceleme sürerken, soruşturmanın hem sahne performanslarını hem de konser alanındaki diğer unsurları kapsadığı öğrenildi.
Manifest grubu ve sahne performansları
2025 yılında kurulan Manifest grubu, altı genç kadından oluşuyor ve sahne performanslarıyla kısa sürede dikkat çekti. Cesur kostümler, yüksek enerjili dans koreografileri ve sahne gösterileriyle tanınan grup, bazı çevreler tarafından eleştirilere neden oldu.
Sanatçılar, genç izleyici kitlesini hedefleyen performanslarını sergilerken, konser alanında coşkulu bir kalabalık toplandı.
Sanat ve toplum tartışması
Sosyal medyada Saral’ın açıklamaları gündem olurken, farklı görüşler öne çıktı. Bazı kullanıcılar açıklamaya destek vererek, toplumun ahlâk değerlerini korumanın önemine dikkat çekti.
Diğer yandan, bazıları sanatın özgür ifade biçimi olduğunu ve sansürün ifade özgürlüğüne müdahale anlamına geldiğini savundu. Bu durum, toplumda sanat ve ahlâk sınırları üzerine yeni tartışmalar başlattı.
Sanat ve hukuk arasındaki gerilim
Olay, sanatçılar ve kamuoyu arasında ifade özgürlüğü, toplumun değer yargıları ve ahlâk anlayışı konularında geniş çaplı tartışmalara yol açtı. Soruşturma ve Saral’ın açıklamaları, sahne gösterileri ile toplumun ahlâk değerleri arasındaki gerilimi bir kez daha gözler önüne serdi.
Sanatçılar, hukuki sürecin seyrini beklerken, toplum da bu olay üzerinden sanatın sınırları ve özgürlüğü üzerine fikirlerini paylaştı.