2025 yılının ilk altı ayına ait enflasyon oranlarının açıklanmasının ardından SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yüzde 16,67, memur ve memur emeklilerine ise yüzde 15,57 oranında zam yapıldı. Bu artışla birlikte en düşük emekli maaşı 16.881 TL'ye yükselmiş oldu. Ancak emekliler cephesinde bu artış beklenen rahatlamayı getirmedi. Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, mevcut maaş seviyelerinin temel yaşam giderlerini karşilamaktan uzak olduğuna dikkat çekerek, ek zam ihtiyacının bir zorunluluk haline geldiğini ifade etti.
"Emekli Maaşları Asgari Ücretin Altında"
Erdursun'un en çarpıcı vurgularından biri, emekli maaşlarının halihazırda asgari ücretin dahi altında kalmış olmasıydı. Gıda, ulaşım, kira ve enerji gibi temel ihtiyaç kalemlerinde yıllık fiyat artışlarının yüzde 70'leri aştığını belirten Erdursun, "Büyükşehirlerde 15 bin TL altında kira bulmak neredeyse imkansız. Bu durumda emeklinin yaşam kalitesi her geçen gün biraz daha düşüyor" dedi.
"Alım Gücü Hızla Eridi"
Temmuz zammıyla birlikte emeklilerin cebine girecek farklının, enflasyon karşısında anlamsızlaştığını savunan Erdursun, "Enflasyon farkı tek başına emeklinin alım gücünü koruyamaz. Hayat pahalılığı karşısında mevcut artışlar yetersiz kalıyor" dedi. Bu nedenle ek iyileştirme zammının, sadece talep değil, sosyal bir zorunluluk olduğuna işaret etti.
Taban Maaşlara Yapısal Destek Çağrısı
Erdursun'a göre emeklilerin refah seviyesini koruyabilmek için yüzdelik artışlar tek başına yeterli değil. Taban maaşlarda yapısal bir iyileştirmeye gidilmesi gerektiğini dile getiren uzman, emekliler arasındaki gelir eşitsizliğine de dikkat çekti. "Bazı emekliler 17 bin TL alırken, diğerleri 40 bin TL'nin üzerinde maaş alıyor. Bu fark makul seviyelere çekilmelidir" şeklinde konuştu.
Ek Zam Talebi Gündemde Kalıyor
Emekli dernekleri ve sosyal güvenlik uzmanları, temmuz zammının ardından ek zam taleplerini daha da gür sesle dile getirmeye başladı. Hükümetin bu taleplere nasıl bir karşılık vereceği şimdilik belirsizliğini korurken, kamuoyundaki beklenti giderek artıyor.
