2019 yılında okul etkinliğinde sahnede dans ederken başına aldığı darbe, onun için zamanın durduğu an oldu. O günden bu yana her 2 saatte bir hafızasını kaybeden genç kadın, altı yıldır aynı günü yaşıyor. Tüm zorluklara rağmen üniversiteden mezun olup hemşirelik stajına başlayan Horner’ın hikayesi, adeta bir film senaryosunu andırıyor.

Bir Anda Her Şey Değişti

Riley Horner, kazanın ardından hastaneye kaldırıldığında ilk tetkiklerde ciddi bir beyin hasarı tespit edilmedi. Ancak birkaç gün sonra tablo değişti. Uyandığında hâlâ 11 Haziran 2019’da olduğunu zanneden genç kız, yaşadığı günü tekrar tekrar yaşamaya başladı. Başlangıçta her 45 dakikada bir hafızasını kaybeden Riley, zamanla bu süreyi iki saate kadar uzatabildi. Doktorlar, uzun süren incelemelerin ardından Riley’e Travmatik Beyin Hasarı (TBI) teşhisi koydu. Beyninin kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya geçişi sağlayan kısmı hasar gördüğü için, öğrendiği hiçbir yeni bilgiyi kalıcı olarak hatırlayamıyor.

Hafızasını Kaybetse de Hayallerinden Vazgeçmedi

Riley’nin hayatı, sıradan bir günden sonra sonsuz bir döngüye dönüştü. Her sabah uyandığında kendini 2019 yılının aynı gününde zannediyor. Ancak yaşadığı bu dramatik durum, onun mücadele gücünü azaltmadı. Annesinin yönettiği sosyal medya hesabı üzerinden unutmamak için sürekli notlar aldığını, hatta günlük yaşamını planlamak için yüzlerce hatırlatma kartı kullandığını paylaşan ailesi, Riley’nin azmini her fırsatta vurguluyor. Zorluklara rağmen eğitimine devam eden genç kadın, üniversiteyi başarıyla bitirip hemşirelik stajına başladı. Doktorlar, bu sürecin onun zihinsel dayanıklılığını artırabileceğini belirtiyor.

Gerçek Hayatta “50 İlk Öpücük”

Riley’nin hikayesi, Hollywood’un ünlü filmi “50 İlk Öpücük”ü hatırlatıyor. Filmde, Drew Barrymore’un canlandırdığı karakter Lucy, geçirdiği bir kaza sonrası her gün hafızasını kaybediyor ve her sabah aynı güne uyanıyordu. Riley’nin durumu da bu kurgusal hikayeyle büyük benzerlik taşıyor. Uzmanlar, Riley’nin yaşadığı travmanın tıbbi olarak çok nadir görülen bir hafıza bozukluğu olduğunu belirtiyor. Benzer vakaların genellikle beyin sarsıntısı veya oksijen yetersizliği nedeniyle meydana geldiği, ancak bu kadar uzun süreli olmasının istisnai bir durum olduğu ifade ediliyor.

Bilim Dünyası da Takipte

Riley’nin durumu, sadece sosyal medyada değil, nöroloji alanında da büyük ilgi uyandırdı. Araştırmacılar, onun beyninde gerçekleşen hasarın zamanla nasıl stabilize olduğunu anlamaya çalışıyor. Uzmanlar, beynin plastisite özelliği sayesinde bazı bağlantıların yeniden kurulabileceğini, bu nedenle genç yaşta başlayan tedavinin olumlu sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor. Ancak bu süreç uzun ve sabır gerektiren bir mücadele.

Sudan'da iç savaş yeniden alevlendi! Binlerce kişi toplu infaz ve işkenceye kurban gitti!
Sudan'da iç savaş yeniden alevlendi! Binlerce kişi toplu infaz ve işkenceye kurban gitti!
İçeriği Görüntüle

Ailesinin Umudu Hiç Bitmedi

Riley’nin annesi, “Her sabah ona ne olduğunu tekrar anlatmak zorundayız, ama o her defasında aynı şaşkınlıkla dinliyor” diyor. Ailesi, kızlarının durumunu kabullenmek yerine onunla birlikte yaşamayı öğrenmiş durumda. Sosyal medyada açtıkları hesap üzerinden, benzer sağlık sorunları yaşayan diğer ailelerle dayanışma ağı kurdular. Bu paylaşımlar, kısa sürede binlerce kişiye ulaştı ve genç kızın hikayesi, “umudun sembolü” olarak görülmeye başlandı.

Her 2 Saatte Bir Hayatı Yeniden Başlıyor

Riley, her iki saatte bir hafızasını kaybettiğinde, nerede olduğunu, ne yaptığını, kiminle konuştuğunu hatırlayamıyor. Ancak not defterleri, telefonundaki hatırlatmalar ve çevresindekilerin desteğiyle günlük yaşamını sürdürebiliyor.

Kaynak: Haber Merkezi