Kayseri’nin Tomarza İlçesinin tarihi, il merkezi olan Kayseri ile aynıdır. Kayseri’deki müzelerde sergilenen, ilçe merkezi ve Dadaloğlu Kasabası’nda bulunmuş ilk çağlara ait hayvan heykelleri, paralar ve kabartma eserler, bölgenin köklü bir geçmişe sahip olduğunu kanıtlamaktadır. 1071’de Sultan Alparslan’ın kazandığı Malazgirt Zaferi’nden önce, bölge sırasıyla Kapadokyalılar, Büyük İskender’in Makedonya İmparatorluğu, Persler ve Romalıların egemenliğinde bulunuyordu. Zaferin ardından ise bölgeye Uygur Türkleri ile İran’dan gelen Afşar boyuna mensup Türkler yerleşti. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de “Tomarza” adı korunmuş ve aynı şekilde anılmaya devam etti.

Göçlerle şekillenen Tomarza’nın ilçe olma hikâyesi

Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yıllarında Yunanistan ile imzalanan Nüfus Mübadelesi anlaşmaları ile Türkiye’ye getirilen Türk ailelerin bir kısmı Tomarza ve bazı mahallerinde iskan edildi. Bundan sonra 1936, 1940 ve 1950 yıllarında Bulgaristan’dan gelen çok sayıda Türk ailesi de Tomarza merkezine yerleştirilmiştir. 1953 yılında alınan yasal karar doğrultusunda Tomarza, Develi’den ayrılarak bugünkü sınırlarıyla ilçe oldu.

Coğrafi yapısı nasıl?

Tomarza İç Anadolu Bölgesinin Orta Kızılırmak bölümünde yer alan Kayseri İlinin sınırları içindedir. Doğuda Pınarbaşı ve Sarız, batıda Develi, kuzeyde Talas ve Bünyan, güneyde Adana İli Tufanbeyli İlçesi ile çevrili. İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği 1397 metredir. Yüzölçümü 1452 km² dir.

Tomarza’nın toplam 1 milyon 452 bin dekar arazisinin yaklaşık üçte biri tarım, üçte biri çayır-mera, geri kalanı ise tarım dışı arazilerden oluşur. İlçede İç Anadolu’nun karasal iklimi hâkimdir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve karlı geçer. Gece-gündüz sıcaklık farkı fazladır. Yaz ayları dışında geceler çoğu zaman 0°C’nin altına düşer, bu yüzden erken don sık görülür. Kar yağışı kasımdan nisan ortasına kadar, yağmurlar ise ilkbaharda ve sonbaharda farklı tiplerde yağar.

Tomarza’da öne çıkan yükseltiler arasında Aygörmez Dağları (2072 m) ve Süvegen Tepesi (1953 m) bulunur. Güney ve güneydoğuda, Torosların Tahtalı kolunu oluşturan sıradağlar yer alır. Bu bölgede Dumanlı, Adaçe, Kızılgün, İliman, Büyük ve Küçük Kızıldağ, Güngörmez, Soğanlı ve Kocadağ dikkat çeker. İlçenin 9 km güneyindeki Sümengen Dağları, hayvancılık ve arıcılıkla uğraşanlar için önemli bir uğrak noktasıdır. Kuzeybatıda ise Erciyes Dağı, tüm bu yükseltilere hâkim bir şekilde manzarayı taçlandırır.

İlçenin belli başlı üç ovası bulunmaktadır. Bunlar; İlçe merkezinin üzerinde kurulu bulunduğu Göstere Ovası, Özlüce kasabası yakınlarındaki Mandal Ovası ile Pusatlı mahallesi civarındaki Çukuryavşan ovalarıdır. Zamantı Irmağı İlçe topraklarına Avşarsöğütlü mahallesinden katılmakta olup, sırasıyla Tatar, Böke, Köprübaşı, Bostanlık, , Akmezar Süvegenler, Şıhbarak ve Culha mahallelerinin arazisinden geçerek Develi ilçe sınırlarına girer.

İlçe sınırlarında büyük bir göl bulunmaz. Ancak Kızıldağ’daki Kızılgöl ile İmamkullu yakınlarındaki Göldeğirmeni, savaş yıllarında sularının kesilmesiyle halk arasında efsaneleşmiştir.

İlçenin idari yapısı ve nüfusu

Eskiden Tomarza; Merkez, Dadaloğlu ve Avşarobası (Emiruşağı) olmak üzere 3 belediye ve 47 köy muhtarlığından oluşan toplam 50 idari birime sahipti. Ancak 6360 sayılı Büyükşehir Yasası’nın 30 Mart 2014’te yürürlüğe girmesiyle bu yapı, Merkez Belediyesi’ne bağlı 54 mahalleye dönüştü. İlçede 16 dini, 2 kültürel, 2 sportif, 2 sosyal ve 4 eğitim amaçlı olmak üzere toplam 26 dernek faaliyet göstermektedir. TÜİK 2022 verilerine göre Tomarza’nın nüfusu 21.100’dür.

Toplumsal yapı ve hizmetler

Tomarza’da İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı 20 ilkokul, 10 ortaokul, 4 İmam Hatip Ortaokulu, 2 Anadolu Lisesi, 1 Fen Lisesi, 1 Anadolu İmam Hatip Lisesi, 1 İmam Hatip Lisesi, 1 Yatılı Bölge Ortaokulu, 1 Anadolu Meslek Programı, 1 Anaokulu, 1 Özel Eğitim Anaokulu ve 1 Halk Eğitimi Merkezi vardır. Ayrıca 2 öğrenci yurdu ile 1 özel sürücü kursu da hizmet vermektedir. Mahallelerde 14 sağlık evi bulunmakta, bunların 3’ü aktif olarak çalışmaktadır. Tomarza Devlet Hastanesi ise 1957 yılında sağlık merkezi olarak açılmış, daha sonra hastane olarak hizmet vermeye başlamıştır.

Kültür sanat ve gelenekler

İlçe halkı, eğitime karşı yüksek ilgi ve isteğe sahiptir. Tomarza, Türk edebiyatının büyük ozanlarından Dadaloğlu ile Osmanlı döneminin ünlü nüktedanı İncili Çavuş’un memleketi olarak tanınır. Dadaloğlu, 1987 yılından bu yana her yıl kendi adını taşıyan kasabada düzenlenen şenlik ve törenlerle anılmaktadır. İncili Çavuş adına ise 1993 yılından itibaren, belirli dönemlerde İncili Mahallesi’nde şenlikler düzenlenmektedir.

İlçe merkezinde, 19. yüzyıl Osmanlı mimarisi özelliklerini yansıtan Çarşı Camii yer almaktadır. Geçmişte Tomarza’da yaşayan Ermeniler; el sanatlarıyla, özellikle marangozluk, duvarcılık, ayakkabıcılık ve demircilikle uğraşmış, ayrıca bağcılık ve şarapçılıkta yüksek bir ustalık seviyesine ulaşmışlardır.

İlçemizde müze, tiyatro, sinema, basın-yayın bulunmamaktadır. Özel Kutlama olarak Dadaloğlu Ulusal ve Uluslararası Kültür ve Sanat Şenlikleri kutlanmakta olup bu yıl 2012 Temmuz ayında 23.Ulusal 13. Uluslar arası şenlik düzenlenmiştir. İlçemiz kütüphanesi 1976 yılında faaliyet vermeye başlamış ve o dönemlerde yer sıkıntısı çekmiş, girişimler sonucunda 1993 yılında yatırım projesi tamamlanarak 1994 yılında hizmete açılan Kültür Sitesinde hizmet vermeye başlamıştır.

İncili Mahallesi Türbe Tepesi, mahallenin yaklaşık 300 metre güneybatısındaki bir tepe üzerinde yer almaktadır. Kesin yapım tarihi bilinmemekle birlikte, 1500’lü yıllarda inşa edildiği tahmin edilmektedir. Halk arasında “İncili Çavuş Türbesi” olarak bilinse de, tarihsel değerlendirmeler bu türbenin Pazarören’de defnedilen Melik Gazi’nin arkadaşlarından birine ait olabileceğini göstermektedir. Moloz taşlarla dairesel plan üzerine inşa edilen türbe, kubbemsi bir görünüme sahiptir.

Gülbaba Türbesi hakkında

Tomarza’nın Gülveren Mahallesi mezarlığının yanında yer alır. Mahalle sakinlerinden bazılarının gördükleri rüyalar üzerine Gülbaba’nın gömülü bulunduğu yer yakın zamanda tespit edilmiştir. Rivayetlere göre, zaman zaman akşamları bu noktada ışıklar görülmüş, açıldığında ise Gülbaba’nın cesedine ulaşılmıştır. Hakkında pek çok kahramanlıkları anlatılan Gülbaba’nın, Kıbrıs Harbi sırasında askerler arasında görüldüğü, onlara su dağıttığı ve sorulduğunda Tomarza’nın Gülveren Mahallesi’nden olduğunu söylediği aktarılır. Bu bilgiler, yıllar sonra onu bulmak için Konya’dan gelen bir binbaşının ifadelerine dayandırılır. Ayrıca Gülbaba’nın da Melik Gazi’nin yakın arkadaşlarından biri olduğu söylenir. Türbenin bulunduğu yer belirlendikten sonra, mahalle halkından Abdulvahap Güldede’nin öncülüğünde mimari özellikler taşıyan bir türbe inşa edilmiştir.

Sude Ana Manşet (24)Tomarza kilisesi

19. yüzyılın sonlarında inşa edildiği belirtilen ve Cumhuriyet Mahallesi çarşı içinde yer alan bir yapıdır. Ön cephesi yıkılmış olan kilise, karşılıklı dörder yuvarlak taş sütunun taşıdığı yuvarlak kemerlerle üç nefe ayrılmıştır. Orta nef, yan neflerden daha geniş tutulmuş olup moloz taşlarla kaplanmıştır.

Sude Ana Manşet (19)Tomarza mağaraları: doğanın ve tarihin iç içe geçtiği yeraltı dünyası

Tomarza merkezinin yanı sıra İncili, Ekinli, Emiruşağı, Kuşcağız, Kömür, Saraycık ve Sümengen Dağları yörelerinde yoğun olarak bulunur. Farklı büyüklüklerdeki bu mağaraların en dikkat çekici özelliği, birbirlerine kadar uzanan geçitlere sahip olmaları ve belli aralıklarla yerleştirilmiş havalandırma deliklerinin bulunmasıdır.

Tomarza’daki kale ve yerleşim kalıntıları

En belirgin kale kalıntısı, Kale Mahallesi’nin güneyindeki bir tepe üzerinde yer almaktadır. Pusatlı Mahallesi’nin güneybatısında ise “Kale” adıyla anılan bir bölge bulunur. Burada yüksek kayalar oyularak küçük odacıklar oluşturulmuştur.

Saray harabeleri

Tomarza merkez sınırları içinde doğu istikametinde Saraycık bölgesinde yer alan ancak, bu gün sadece taş direkleri ayakta kalabilen saray harabeleri bulunmaktadır.

Sude Ana Manşet (21)

Yüzyılların izlerini taşıyan kaya mezarları

Dünyaca ünlü ressamdan övgü dolu sözler: Teşekkürler Kayseri, teşekkürler Türkiye!
Dünyaca ünlü ressamdan övgü dolu sözler: Teşekkürler Kayseri, teşekkürler Türkiye!
İçeriği Görüntüle

Kömür Mahallesi’nin batısında yer alan kaya mezarları, görenleri hayran bırakan etkileyici yapılardır. Her ne kadar haklarında ayrıntılı bilgi bulunmasa da, bölgenin tarihî ve kültürel dokusuna değer katan önemli miraslar arasında yer alırlar.

Toprağın altındaki tarih: Emiruşağı

Tomarza’da Emiruşağı Kasabasında kazı çalışmaları halen devam etmekte olan bir yer altı şehri mevcuttur.

Sude Ana Manşet (23)

İpek Yolu’nun Tomarza’ya uğrayan tarihi mirası nedir?

Dünyaca ünlü İpek Yolu’nun, Mengücek Hanı’ndan sonra Aleyinli ve Kapukaya mahalleleri yakınlarından geçerek Özlüce üzerinden Kuruçay Vadisi’ne, oradan Sarız’a ve devamında Kahramanmaraş’a ulaştığı, bölgedeki tarihî kalıntılardan anlaşılmaktadır. Bu güzergâh üzerinde, belli aralıklarla han kalıntılarına rastlanmaktadır. İpek Yolu güzergâhında yer alan Tomarza, yüzyıllar boyunca ticaretin ve kültürel etkileşimin önemli duraklarından biri olmuştur. Bölgedeki han ve kervansaray kalıntıları, bu stratejik konumun tarihî önemini günümüze taşımaktadır.

Tomarza ekonomisinin temeli: tarım ve hayvancılık

Tarım, Tomarza ekonomisinin en önemli dayanağıdır. İlçe halkı, verimli arazilerde buğday, arpa, patates ve çeşitli sebzeler üretirken, elma bahçeleri de önemli bir yer tutar. Hayvancılıkta küçükbaş ve büyükbaş besicilik öne çıkar; süt ve süt ürünleri ile bal üretimi, yerel ekonomiye önemli katkı sağlar. Yaz aylarında yaylalar, hem otlak alanı hem de arıcılık faaliyetleri için yoğun olarak kullanılır. Tarımsal üretim, yerel pazarların yanı sıra çevre illere de ürün sağlar.

Kaynak: 1HA