O yüzden adı geçen örgüt bu isyanın temsilcisi. Ama terörizm yöntem olarak benimseniyor. Yani siyaseti şiddet üzerinden götüren ve hedeflerinde sadece silahlı unsurların değil sivil unsurların da kurban olduğu bir yöntem izliyorlar’ cevabını verdi.

 

Konya ve Karaman’ın ardından Kayseri’ye gelerek toplantı düzenleyen Akil İnsanlar İç Anadolu Heyeti öğrencilerin sorularını cevapladı. Bir öğrencinin sorusu ise akil insanları adeta terletti.

Melikşah Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen toplantıya yoğun ilgi gösterildi.  Toplantıya gelişi sırasında çiçeklerle karşılanan Ahmet Taşgetiren, Beril Dedeoğlu, Doğu Ergil, Vahap Coşkun, Celalettin Can, Cemal Uşşak, Mustafa Kumlu, Erol Göka ve Hilal Kaplan isimlerinden oluşan 9 kişilik heyet öğrencilerin sorularını yanıtladı. 

Göze göz, dişe diş

Bir öğrenci Akil İnsanlar Heyetine yönlendirdiği dağdakiler silahı bırakıp nereye gidecekler? Diyelim ki benim abim şehit düştü. Dağdaki adam da silahı bırakıp şehre inerse ona karşı nasıl bir tutum sergilemeliyiz. Ben o adamı karşımda gördüğüm ‘zaman göze göz, dişe diş kana kan’ derim. Siz ne derdiniz? Sorusu ise heyettekilerin tepkisini topladı. Heyet üyelerinin net bir şey söyleyemediği soruyu cevaplayan isim Dicle Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Vahap Coşkun oldu. Coşkun soruya şöyle cevap verdi: ‘’Bu süreç hepimizi biraz hazırlıksız yakaladı. Eski bir dille konuşuyoruz. Bu eski dil en kolay kullandığımız bir dil. Bu kullandığımız dil ise maalesef toplumsal barışı değil toplumsal çatışmayı yeniden üretiyor. Gandi der ki: ’Göze göz hepimizi kör eder.’ Göze göz, dişe diş, kana kan dersek bunun hiçbir sonucu olmaz. Bizim helalleşme kavramına gitmemiz lazım. Bence hepimizin helalleşmeye ihtiyacı var.’’

‘’Dicle Üniversitesinde her şey normal’’

Coşkun, Dicle Üniversitesindeki olaylara ilişkin de şunları söyledi: ‘’Dicle Üniversitesindeki olaylar başlangıç itibariyle bütün üniversitelerde görebileceğimiz olaylardan biriydi. Fakat gelen tarafların kavgayı büyütme isteği, Üniversitenin inisiyatifsizliği ve polisin gerekli tedbiri almaması olayın büyümesine sebebiyet verdi. Daha sonraki günler içerisinde bu çatışma daha farklı boyutlara çekilmek istendi. Daha açık söylersek, 1990’lı yıllarda olan PKK, Hizbullah kavgası tekrar başlatılır mı? Sorusunu akıllara düşürmek istediler. Ben durumun o dönemlere dönebileceği kanısında değilim. Üniversitede olaylar yatışmış durumda her şey normal olarak devam ediyor.’’

‘’Sadece ölenlerin ve öldürenlerin sorunu değil’’

Akil İnsanlar İç Anadolu Bölge Heyeti Başkanı Yazar Ahmet Taşgetiren ülkenin 30 yıldır ciddi bir terör sorunu yaşadığını söyledi. 

Bu sorunun sadece ölenlerin ve öldürenlerin sorunu boyutundan çıktığını belirten Taşgetiren, ’’Hepimizin çeşitli işleri ve meşgaleleri var. Bu işlerimizi de bir taraftan yürütüyoruz. Öncelikle çatışmalar dursun, ölenler olmasın, kan akması dursun, analar ağlamasın diyoruz. Ben buna bir de analar saçlarını yolmasın diye ekliyorum. Dün Karamanda bir şehit ailesini ziyaret ettik. Şehit vereli 21 yıl olmuş hala acıları içinde ama o ana da sürecin devam etmesini ve barışın gelmesini istiyor. İnşallah bu süreç uzun olmaz ve biz terör sorunundan başka Türkiye’nin nasıl bir üst lige çıkacağını konuşuruz.” diye konuştu.

Terör örgütü mü? İsyan Hareketi mi?

Türk Sosyolog ve Siyasal Bilimci Doğu Ergil kendisine yöneltilen PKK’yı terör örgütü olarak mı? İsyan hareketi olarak mı görüyorsunuz sorusuna şöyle cevap verdi: ‘’Çözmeye çalıştığımız olgunun henüz bir teşhisi yapılmadı. Kürt sorunu mu? Terör sorunu mu? Farkındaysanız resmi Türkiye daha kararını vermedi. Bu nedenle teknik bilgi anlatacağım. Çok açık ki Kürtlerin dâhil edilmediği ya da dışlandıkları bir sisteme karşı isyanları var. O yüzden adı geçen örgüt bu isyanın temsilcisi. Ama terörizm yöntem olarak benimseniyor. Yani siyaseti şiddet üzerinden götüren ve hedeflerinde sadece silahlı unsurların değil sivil unsurların da kurban olduğu bir yöntem izliyorlar. Onların izlediği yöntem terörizmdir fakat onların arkasında Kürtlerin sistemden dışlanmalarının isyanı var.’’ 

‘’Medya iyi sınav vermiyor’’

Yazar Hilal Kaplan Akil insan sıfatının altında ezildiğini vurgulayarak Medya Akil insanlara ve sürece ilişkin iyi bir sınav vermiyor.’’ dedi.  Ardından konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: ‘’Konya’da bir toplantı yapıyoruz. Bir işçi partili iki dakikalık bir sorun çıkartıyor. 2 saatlik tamamen huzur içerisinde geçen toplantı hiç ediliyor. Sadece o 2 dakikalık harala gürele veriliyor. Medya bazen de kötü anlamda bunu yapıyor. Siyasi partilere bakarsak durum çok daha net gözüküyor. Kitleleri yönlendirecek parti liderleri Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’nin konuşmalarına bakarsak ya küfür var ya da kötü bir karalama. Şu ana kadar iki ile gittik. İlçelere de gittik. Sadece bir toplantıda bir kişi posta koyup salonu terk etti. Onun dışında hiçbir şekilde kötü tepkiler almadık. Medya bu konuda hiç yanımızda durmuyor.’’

‘’Vatan Millet aşkına’’

Cemal Uşşak ise ‘’Medya süreç çerçevesinde sorumluluğunu yerine getirmiyor.’’ diyerek şunları kaydetti: ‘’Medya maalesef şimdiye kadar olay yada olgu odaklı haber yapmak yerine sansasyonel odaklı yayıncılık yaptı. Genel konularda ve bu konu ile ilgili yayını böyle oldu. Medya Akil İnsanların gayretlerini göz ardı edip cımbızla bazı olayları çekiyor. Ama hiç olmazsa vatan millet aşkına bu süreç zarfında medya bu geleneksel üslubunu terk etmeli.’’

Kurban Bayramı'nda ceza yağmuru: 'Radar tuzağı' vatandaşların gündeminde!
Kurban Bayramı'nda ceza yağmuru: 'Radar tuzağı' vatandaşların gündeminde!
İçeriği Görüntüle

Toplantının sonunda Melikşah Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Reşit Özkanca Akil İnsanlara plaket taktim etti. Akil İnsanlar toplantının ardından şehit ailelerini ziyaret etti.

[Uğur Ayazsın]