OMÜ Tıp Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği ve Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin işbirliğiyle geliştirilen bu cihaz sayesinde kronik hastaların verileri uzaktan takip edebilecek. Acil müdahale gereken durumlarda doktorlar hastaların hastaneye gelmesine gerek duymadan tedavi uygulayabiliyor.
Proje 2023 yılında Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının (TÜSEB) desteklediğiyle başlarken, 2026 yılının Mart ayında tamamlanması öngörülüyor. Proje özellikle kalp yetmezliği, KOAH ve idiopatik pulmoner fibrozis gibi kronik rahatsızlıkların tedavisinde uzaktaki hastaların evlerinden takip edilmesini amaçlıyor.
“Hastalar hastaneye gelmeden tedavi ediliyor”
Samsun, Ordu ve Sinop kırsalında yaşayan ve hastaneye uzak bölgelerde bulunan hastalar cihazlarla takip ediliyor. Bazı hastalar hastaneden 200 kilometre kadar ya da daha uzakta yaşıyor. Hastalara, hastalık durumlarına göre bir takım izlem cihazı veriyor, cihazların kullanımını anlatıyor ve doktorların önerisine göre her gün düzenli olarak ölçüm yapmaları isteniyor.
Düzenli olarak gelen veriler sayesinde acil müdahaleye ihtiyaç duyan hastalar tespit ediliyor ve ilaç değişikliği, doz değişikliği gibi müdahaleler yapılıp, hastaların hastaneye gelmeden tedavi edilmesi sağlanıyor.
"Bu sistemle hastaların kilo ve tansiyon takibi yapılabiliyor"
Projenin hedefini anlatan OMÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Ömer Gedikli, kalp yetmezliği hastalarının sık sık hastaneye başvurduğunu belirterek, "Bu sistemle hastaların kilo ve tansiyon takibi yapılıyor. Yazılım bize anlık veri gönderiyor.
Referans aralıklarının dışına çıkan veriler olduğunda uyarı alıyoruz ve hastaya müdahale edebiliyoruz. Böylece hastaların hastaneye gitmesine gerek kalmadan tedavi süreçlerini evden takip ediyoruz. Hem hastaların yaşam kalitesi artıyor hem de hastane yükü azalıyor" dedi.
Doç. Dr. Gedikli, ileride kurulacak çağrı merkezleri sayesinde doktorların bu hastaları sürekli izleyebileceğini, sistemin yaygınlaşmasıyla hastane yatışlarının önemli ölçüde düşeceğini de vurguladı.
"İleride tüm hastalara takılan cihazlar çağrı merkezi gibi doktora bilgi verebilir"
Çağrı merkezi gibi kurulacak alanlarda doktorların bu hastaları sürekli takip ederek hastaneye gelmelerine gerek kalmadan tedavi programı uygulayabileceğine değinen Doç. Dr. Gedikli, "Amerika'da kalp yetmezliği hastalarının ilk 1 ayda hastane başvuruları yüzde 18, 30-90 gün arasında ise yüzde 40'ı buluyor. Bunu azaltmak, hastane ve hasta için çok iyi. Proje şu anda iyiye gidiyor. Hasta toplamaya devam ediyor.
Takip edildiğini bilen hastalar ilaçlarını düzenli kullanıyor, yediklerine dikkat ediyorlar. Bu da herkese daha güvenli bir hasta takibi sunuyor. Kullandığımız cihaz çok kompleks bir cihaz değil. Sistem tüm ölçümleri bir çatı altında toplayıp, veri akışı sağlıyor. Sistem hangi verilerin bizlere bildirileceğini yazılımındaki algoritma ile belirliyor.
Bu işimizi çok kolaylaştırıyor. Gelecekte daha toplu hastalarla çağrı merkezi tarzında doktorların da takibinde sistemlerle tüm ülkeye yayılarak bu hastaların hem yatışlarını engellemek hem de yaşam kalitelerini artırmak evde yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak adına önemli bir çalışma. Çalışmanın sonuçları henüz açıklanmadı, takip devam ediyor.
“Cihaza şeker ve saturasyon eklenebilir”
Türkiye'de henüz böyle bir sistem denenmedi. Mühendislik, hemşirelik ve tıp fakültesi olarak projeye ortak devam ettik. Yazılım yapıldı. Tartı, oksijen ve nabız cihazı temin etmek zor değil ama yazılımın olması ve verilerin işlenmesi önemli. Bu cihaza ayrıca şeker, saturasyon da eklenebiliyor. Maliyeti de çok düşük bir sistem iyi olacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
Şu ana kadar birçok hastada sorunsuz çalışan cihazın yazılımı OMÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Öğretim Görevlileri Hülya Gökalp Clarke ve Malcolm Clarke tarafından yapıldı. Bugün de kontrole gelen hastalar üzerinde denemeler gerçekleştirildi.
Cihazın özellikle kırsal kesimde yaşayanların hayatını kolaylaştırdığı, hastanedeki kalabalığın da önüne geçtiği biliniyor. Cihazı kullanan hastalar durumdan oldukça memnun.