Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Osmaniye’de Türkiye ve dünya gündemini değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Amerika Birleşik Devletleri(ABD) Donald Trump’ın Beyaz Saray görüşmeleriyle ilgili sert değerlendirmelerde bulundu.
Ümit Özdağ, “Bazı yayın ve basın organlarında Erdoğan, Trump görüşmelerinin mükemmel olduğu ifadeleri kullanılıyor. Tabii bu mükemmelliğin kimin için olduğunu önümüzdeki süreç bize daha net gösterecek.
Görüşmenin hemen öncesinde Amerika Başkanı dünya kamuoyu önünde ‘hileli seçimleri herkesten daha iyi biliyor’ diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı göstererek konuşmaya başlamış olmasının bir tesadüf olmadığını bütün dünya gibi bizde biliyoruz. Bu Trump’ın yapmış olduğu açıklama önümüzdeki süreçte hem uluslararası planda hem de Türkiye’de birçok tartışmayı beraberinde getirecektir” açıklamalarında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a meşruluk verilmesi iddiası
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “Yine Trump’ın bu ifadesinden hemen önce Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ankara Büyükelçisi’nin Erdoğan’a ‘meşruluk vermek’ şeklinde bir açıklama yaptığını biliyoruz. Bu açıklamada Erdoğan’a meşruluk verebilecek tek kaynak Türk milletidir.
Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanına hiçbir ülkenin başkanı, kongresi, senatosu hatta Birleşmiş Milletler’e (BM) üye ülkelerin tamamı meşruluk veremez. Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanına meşruluk verebilecek bir tek kaynak vardır o da Egemen Türk milletidir.
Bu açıklamayı kabul etmiyoruz. Bunu Türk Milletine bir hakaret olarak kabul ediyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yapılmış bir hakaret olarak kabul ediyoruz” açıklamalarında bulundu.
“Türkiye’nin saygınlığı ağır tahribata maruz kalacak”
Trump’ın hemen konuşma başında yine gündeme Rahip Brunson’ı getirmiş olmasını diplomatik nezaketsizliğin bir örneği olarak görüyoruz. Çünkü Rahip Brunson meselesinin Erdoğan’a hakaret içeren bir mektupla birlikte hafızalara geldiğini Türk kamuoyu da dünya kamuoyu da biliyor.
Trump’ın gündeme getirdiği ve Türkiye’den ABD’nin talepleri olarak ortaya konulan hususlara gelelim. Trump, Fener Rum Patrikhanesi’ne bağlı olarak Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasını istedi.
Biliyorsunuz Erdoğan, Trump görüşmesinden çok kısa bir zaman önce Fener Rum Patriği, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Beyaz Saraya gitti ve Türkiye’yi ABD başkanına şikâyet etti. Bu şikâyetten hemen sonra Trump Cumhurbaşkanından Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasını talep etti. Erdoğan’da ‘üzerimize düşeni yapacağız’ dedi.
Değerli basın mensupları eğer şimdi Heybeliada Ruhban Okulu, Patrikhanenin şikâyeti ve Trump’ın isteği üzerinde açılırsa ve bu açılacak Heybeliada Ruhban Okulu YÖK’e bağlı olmazsa Türkiye’nin tüm devlet saygınlığı ağır bir tahribata maruz kalacağı gibi, bundan sonra hiçbir Rum Fener Patriğinin üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin otoritesi kalmaz.
Böyle bir baskı karşısında Lozan Antlaşmasına aykırı olarak Fener Rum Patriğinin taleplerinin kabul edilmesi Türkiye’yi 19.yy da siyasi ve iktisadi Kapitülasyonlar sonucunda ‘Hasta Adama’ dönüşmüş Osmanlı’yla’ aynı noktaya iter. Buna asla izin verilmemeli.
Bu mesele küçük bir mesele değildir. Bu mesele Türk milletinin egemenliği, Türkiye Cumhuriyetinin istiklali ile ilgilidir” dedi.
Türkiye-Amerika Sıvılaştırılmış Doğalgaz Antlaşması
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, “Başka bir husus, Trump’ın Erdoğan’dan Rusya’yla ticareti nasıl yapmamız gerektiğiyle ilgili talepleridir. Doğalgaz, petrol almayın Taleplerini Erdoğan’ın nasıl karşılayacağını çok merak ediyoruz. Türkiye’nin Rusya ile yapılmış doğalgaz antlaşmaları var. Bu antlaşmalar devletlerin arasında yapılmış. Nasıl olacak? Trump’ın isteği ile mi sona erecek. Bunun çok mümkün olmadığını düşünüyorum.
Rusya’dan aldığımız petrolü, petrol dünya piyasalarında varili 70 dolar iken biz 35 dolara alıyoruz. Sonra araya bazı komisyoncular giriyor ve Türkiye Cumhuriyeti’ne yine varili 70 dolara getiriliyor tabii, o da başka konu..
Neden Türkiye komşusu olan Rusya’dan petrol almasın? Buna karşı ABD ile yapılan antlaşma çerçevesinde 2045 yılına kadar 47 milyar dolar tutarında sıvılaştırılmış doğalgaz alınması kararlaştırılmış. Bu Rus doğalgazından yüzde 30 daha pahalı. Yüzde 30 daha pahalı olmaması demek, eğer fabrikalarda kullanırsanız ürünlere yüzde 30 yansıması demek. Eğer evde kullanırsanız evinizin ısınma giderlerinin yüzde 30 artması demek.
Neden biz ABD’ye böyle bir iyilik yapıyoruz? Ne xpılıyor bu iyilik? Türk kamuoyu bunu önümüzdeki günlerde daha fazla soracaktır” açıklamalarında bulundu.
Türkiye-Amerika Sıvı Nükleer İşbirliği Antlaşması
Özdağ, “Amerika ile yapılan Sıvı Nükleer İşbirliği Antlaşmasıyla ilgili olarak, “Öte yandan birde ilk adımda olumlu görülen bir antlaşmanın imzalandığını görüyoruz. Sivil nükleer işbirliği konusu.. Türkiye’nin tek yanlı olarak ve çok pahalı olan Rus Nükleer Santral Teknolojisine bağlı olması kabul edilebilir ve sürdürülebilir bir durum değildir.
Bu açıdan ABD’ye yapılan Sivil Nükleer İşbirliği Antlaşmasının eğer bir tek Amerikalılar ve Çinlilerde olan küçük santral teknolojisinin de kullanılması durumunda yararlı olabileceğine dair değerlendirmeleri saygıyla karşılıyoruz” diye konuştu.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, konuşmasını bitirmeden önce,” F35 söz konusu olunca Trump, Erdoğan’ın yapması gereken şeyler olduğunu söylüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Amerikalıların neleri talep ettiğini de merakla bekliyoruz” dedi.