Verilere göre, lisans mezunlarının kayıtlı istihdam oranı yüzde 75'e geriledi. Bu oran, geçen yılki seviyeye göre yüzde 0,6’lık bir düşüşe işaret ediyor. Ön lisans mezunlarında da benzer bir tablo görülüyor. Her iki grup da artık iş bulma konusunda daha büyük bir rekabetle karşı karşıya.
Tıp fakültesi, yüzde 96,4’lük istihdam oranıyla lisans alanında en yüksek başarıyı elde etti. Eğitim, mühendislik ve terapi alanlarındaki bazı özel bölümler de yüksek oranlara sahip. Örneğin özel eğitim öğretmenliği ve dil-konuşma terapisi gibi uzmanlık isteyen alanlar, mezunlarını hızla istihdama kazandırabiliyor.
Ancak kazanç konusunda tablo oldukça farklı. En yüksek brüt maaş, pilotaj mezunlarına ait. Pilotları sırasıyla matematik mühendisliği ve uzay mühendisliği bölümlerinden mezun olanlar takip ediyor. Yani iş bulma oranı en yüksek olanlar ile en çok kazananlar her zaman aynı değil.
Ön lisans mezunları arasında ise polis meslek eğitimi açık ara önde. Yüzde 92,3’lük kayıtlı istihdam oranı, bu alanda okuyanların iş bulma şansının oldukça yüksek olduğunu gösteriyor. Teknik bölümlerden mezun olanlar da yüksek oranlarla dikkat çekiyor ancak genel eğilim, istihdamdaki düşüş yönünde.
Veriler, yükseköğretim tercihi yapacak gençler için bir rehber niteliği taşıyor. Hem kazanç hem de iş bulma şansı açısından her bölümün ayrı değerlendirilmesi gerekiyor. Kimi meslek yüksek kazanç sunsa da iş bulmak zor olabiliyor; kimi ise düşük maaşla ama daha kolay bir işe giriş imkânı sunuyor.
Bu durum, üniversite tercihlerinde sadece prestij ya da maaş beklentisiyle değil, somut verilerle hareket edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Uzun vadede tatmin edici bir kariyer için hem ekonomik hem de sektörel veriler dikkatle analiz edilmeli.