Uzun süredir Adliye muhabiriyim ve öyle muhteşem hakimler ve savcılar ile tanıştım, yargılamalarına şahit oldum ki adalete olan güvenim hiçbir zaman sarsılmadı, her ne kadar bazı istisnai durumları saymazsak tabi…

Ben de adliye muhabiri olmadığım zamanlar kentimizin gerçekten de huzurlu bir şehir olduğunu düşünüyordum.

Adliye muhabirliğinde 6. yılımda görmediğim, karşılaşmadığım dava yoktur, çünkü gerçekten her gün öyle manzaralar, öyle hikayeler ile karşılaşıyorum ki, daha beteri olamaz dedikçe daha beteri karşımıza çıkıyor.

5 ayrı Ağır Ceza Mahkemesi bulunan Kayseri Adalet Sarayı’nda cinayetten, cinsel istismara, uyuşturucudan, dolandırıcılığa ve FETÖ/PKK/IŞİD davalarına kadar bir adli yıl dönemi 40 gün önce sona ermişti.

Adliye haberlerinin olmadığı 40 gündür Kayseri ‘huzurlu’(!) bir şehir olarak rahat bir nefes almıştı.

Yarından itibaren yeniden adliyenin havasını solumaya başlayacağız.

Adalet Sarayı’nda, okuyanları şaşkınlığa uğratacak en garip, en dramatik, en acı dava haberlerimize 40 günlük verdiğimiz ara bugünden itibaren yeniden başlayacak.

Muhafazakar şehir olarak bildiğimiz Kayseri’de en çok cinsel taciz davalarının olduğunu ve çoğunun çocuğa karşı işlendiğini yazmaya devam edeceğiz.

Uyuşturucu batağındaki gençlerin ibretlik hikayeleri, dolandırıcılıkları ve yolsuzlukları haber etmeye devam edeceğiz.

Sanıkların, işlenen cinayetleri soğukkanlılıkla nasıl anlattıklarına şahit olacağız.

Bu adli yıl keşke gerçekten de huzurlu geçse ve yukarıda saydığım suçlar ile karşılaşmasak ve kimse suç işlemese…