Yaltırak, Marmara Bölgesi’nde özellikle Bandırma hattındaki enerji birikimi nedeniyle büyük bir depremin beklenebileceğini ve bu depremin tarihinin 2065 yılına kadar olabileceğini belirtti. Ancak, Yaltırak, depremin her an meydana gelebileceği uyarısında bulunarak, vatandaşları hazırlıklı olmaya çağırdı.
Depremin Zamanı Belirli Değil: 2065’e Kadar Beklemeyin!
Prof. Dr. Cenk Yaltırak, 2065 yılına kadar büyük bir deprem beklenebileceğini ancak bu tarih için kesin bir şey söylemenin mümkün olmadığını belirtti. Uzman, “Bu deprem yarın da olabilir” diyerek, Marmara Bölgesi’ndeki depremin riski ve zamanlaması konusunda net bir tarih verilemeyeceğini ifade etti. Yaltırak’a göre, Marmara’daki fay hatlarının kırılma olasılığı, özellikle Silivri açıklarından Yalova’ya kadar olan bölgede büyük risk taşıyor. Yalova, Tekirdağ, Bandırma gibi bölgelerde, 170 kilometrelik bir hat boyunca büyük bir deprem olma ihtimali bulunuyor.
Tsunami Tehlikesi ve Bütünsel Etki
Yaltırak, Marmara Denizi’nde meydana gelebilecek büyük depremin yalnızca kara üzerindeki etkilerini değil, deniz altındaki heyelanların da tehlikeye yol açabileceğini vurguladı. Depremle birlikte denizaltı heyelanlarının tetiklenmesi durumunda, Marmara kıyılarındaki yerleşim alanları ciddi şekilde tehdit altında olabilir. Bu nedenle tsunami tehlikesi de göz önünde bulundurulmalı ve bölgedeki halk hazırlıklı olmalıdır. Prof. Dr. Yaltırak, Marmara Denizi’nde daha önce 18 denizaltı heyelanı tespit edildiğini belirtti.
İstanbul ve Çevresi İçin Kritik Uyarı
İstanbul’un, 7.8 büyüklüğünde bir deprem ile karşı karşıya kalabileceğini belirten Yaltırak, bu depremin İstanbul’un nüfus yoğunluğu ve yapılaşma durumuyla birleştiğinde çok büyük felakete yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu. “Bu deprem sadece bir yıkım değil, büyük bir insan kaybı ve altyapı kaybına da yol açacaktır” diyen Yaltırak, vatandaşların da hazırlıklı olmaları gerektiğine dikkat çekti. Bu büyük depremin ardından İstanbul’un yeniden inşası, hem zaman hem de maddi açıdan büyük bir yük olacaktır.
Hazırlık ve Eğitim: Depremin Önlenemeyen Gerçeği
Prof. Dr. Yaltırak, depremin önlenemeyeceğini ancak etkilerinin azaltılabileceğini belirterek, İstanbul’da yaşayanların özellikle deprem çantası hazırlamaları gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, her ailenin önceden belirlemiş olduğu bir toplanma alanı olması gerektiğini ifade etti. Yaltırak, deprem tatbikatlarının önemini vurgulayarak, halkın bilinçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, yapıların depreme dayanıklı olmasının önemine değinen Yaltırak, yeni binaların inşa edilirken deprem yönetmeliklerine uygun olması gerektiğine işaret etti.