Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, üretken yapay zekânın akademik çalışmalarda kullanımına ilişkin yeni kuralların kısa sürede yürürlüğe gireceğini duyurdu. Özvar, düzenlemelerin yapay zekâyı sınırlamayı değil, etik temelleri güçlendirmeyi ve akademik dürüstlüğü korumayı hedeflediğini belirtti.
Yapay zekâ için etik ve hukuki çerçeve oluşturuluyor
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, üretken yapay zekânın akademik çalışmalarda kullanımına ilişkin yeni düzenlemelerin kısa sürede yürürlüğe gireceğini açıkladı. Özvar, konunun yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda etik ve hukuki bir sorumluluk alanı olduğunu vurguladı.
Başkan Özvar, “Yükseköğretim Kurulu olarak, üretken yapay zekânın akademik çalışmalarda kullanımına ilişkin süreci etik ve hukuki bir sorumluluk alanı olarak değerlendiriyoruz” ifadelerini kullanarak, akademik dünyada yapay zekânın bilinçli ve şeffaf biçimde kullanılmasının önemine değindi.
“Yapay zekâyı sınırlamak değil, doğru kullanımı güvence altına almak istiyoruz”
YÖK Başkanı, geçtiğimiz yıl yayımlanan “Üretken Yapay Zekâ Kullanımına Dair Etik Rehber”in ardından şimdi bu çerçevenin mevzuat boyutuna taşındığını belirtti. Özvar, yeni düzenlemelerin hedefini şu sözlerle özetledi:
“Yakında yürürlüğe girecek düzenlemelerle tez, makale ve tüm akademik çalışmalarda yapay zekâ kullanımına dair açık kurallar belirlenecek. Veri güvenliği, kaynak doğruluğu, intihalin önlenmesi ve şeffaf raporlama için denetlenebilir standartlar oluşturulacaktır. Bu düzenlemelerin amacı yapay zekâyı sınırlamak değil; bilimin etik temellerini güçlendirerek doğru kullanımını güvence altına almaktır.”
Akademik emeğin itibarı korunacak
Yeni yönetmeliklerin yürürlüğe girmesiyle birlikte, üniversitelerde akademik üretim süreçlerinde yapay zekâ kullanımı açıkça tanımlanacak. Böylelikle hem araştırmacıların emeği korunacak hem de bilimsel verilerin güvenilirliği artırılacak.
Özvar, düzenlemelerin amacının “akademik emeğin ve bilginin itibarını korumak” olduğunu belirterek, yükseköğretim kurumlarında etik değerlere dayalı bir dijital dönüşüm sürecinin başlayacağına işaret etti.




