28 Ekim’de gündeme düşen İspanya’nın Türkiye’nin ilk milli jet eğitim ve hafif taarruz uçağı HÜRJET’in alımına onay vermesi dünya basınında da güçlü etki uyandırdı. Yunanistan basını gelişmeyi, Türkiye’nin savunma alanındaki güçlenmesi ve Avrupa pazarına stratejik girişi olarak yorumladı.
İspanya’yla 3.120 milyar euroluk anlaşma
İspanya Bakanlar Kurulu'nun 28 Ekim'deki haftalık olağan toplantısında alınan kararda, "Bakanlar Kurulu, mevcut AE.09 (F5) uçağının yerine, savaş ve taarruz uçağı için Entegre Eğitim Sistemi (ITS-C) satın alınmasına ilişkin, tahmini değeri 3 milyar 120 milyon euro olan sözleşmeyi onayladı" denildi.
Teslimatların 2028'de başlaması, ilk sevkiyat uçağın 2029/2030 eğitim döneminde kullanılması ve HÜRJET'lerin en az 30 yıl görev yapması öngörülüyor. Ankara ve Avrupa arasındaki savunma işbirliğinde yeni bir dönemi başlatan 3.120 milyar euroluk anlaşma, Yunanistan basınında geniş yer tuttu.
“Atina için umutsuzluk Türkiye zırhlanıyor”
Atina merkezli Banking News gelişmeyi endişeli bir dille ele aldı: “Atina için umutsuzluk. Türkiye zırhlanıyor, İspanya'ya HÜRJET veriyor ve yeni füzeler alıyor” denildi.
Site ayrıca, anlaşmanın NATO standartlarında savaş pilotu eğitimini kapsadığını belirterek, “Bu süreç karmaşık güvenlik senaryolarına karşı Türkiye'nin operasyonel hazırlığını artıracak” denildi.
“Avrupa savunma pazarına dev giriş”
Yunanistan'ın önde gelen gazetelerinden Kathimerini, anlaşmayı "Türk havacılık sektörü için önemli bir dönüm noktası" olarak tanımladı. Gazete, "Bu anlaşma, Türkiye'nin bugüne kadar Avrupa savunma pazarına yaptığı dev girişi temsil ediyor" ifadelerini kullandı.
“İspanya Türk savunma sanayiine güveniyor”
Bir diğer Yunan medya kuruluşu olan SL Press, Madrid-Ankara hattındaki anlaşmanın “İspanya'nın Türk savunma sanayiine duyduğu güvenin somut bir göstergesi” olduğunu kaleme aldı. Haberde, "Madrid başlangıçta 1,750 milyar euroluk bir bütçeyle 24 ila 30 uçak tedarik etmeyi planlıyordu. Ancak program, 45 uçağa çıkarılarak toplam maliyet 3,120 milyar euroya yükseltildi" bilgisine yer verildi.
Sözleşmenin yalnızca uçakları değil, simülatörler, eğitim merkezleri, eğitmen yetiştirme programları ve teknik desteği içeren kapsamlı bir sistem sunduğu vurgusu yapıldı.
