Belirtildiği üzere sorun yalnızca miktar değil, ürünün işlenme biçimi ve vücuttaki süreçleri bozmasıyla ilgili. Bu noktada beslenme uzmanları, özellikle son yıllarda metabolizma üzerindeki etkileri konusunda araştırmaların arttığını ve sonuçların ciddiye alınması gerektiğini ifade ediyor.
Vücutta sessiz iltihaplanmayı tetikliyor
Açıklamalara göre söz konusu gıda, özellikle yüksek oranda işlenmiş olduğu için vücuttaki inflamasyon yani iltihaplanma süreçlerini harekete geçiriyor. Bu durum ilk bakışta belirti vermese de zamanla halsizlik, sindirim problemleri ve bağışıklık sisteminde zayıflama gibi sonuçlarla kendini gösteriyor. Uzmanlar, uzun vadeli tüketimin kronik hastalık riskini artırabileceğini belirtiyor.
Metabolizmayı yavaşlatan etki
Bu gıdanın en çok dikkat çeken tarafı, metabolizmayı olumsuz etkileyen yapısı. Değinildiği üzere fazla tüketildiğinde kan şekerinde dalgalanmalar oluşturuyor ve bu da vücudun enerji kullanımını yavaşlatıyor. Beslenme uzmanları, özellikle masa başı çalışanların bu tür ürünleri sıkça tükettiğini ve bunun yorgunluk hissini artırdığını dile getiriyor.
Uzmanlardan kontrollü tüketim uyarısı
Bu sebeple uzmanlar, günlük tüketimde mutlaka ölçülü olunması gerektiğini vurguluyor. Ürünü tamamen hayatından çıkarmak istemeyenler için daha az işlenmiş alternatiflere yönelmek öneriliyor. Ayrıca ürün etiketlerinin dikkatle incelenmesi, katkı maddeleri ve şeker oranlarının kontrol edilmesi gerektiği hatırlatılıyor. Sağlıklı bir beslenme düzeni kurmak isteyenler için bu küçük değişikliklerin uzun vadede büyük fark yaratabileceği belirtiliyor.




