O öğrenci arkadaşıyla tartışıyor ve sinir krizine girip atlamak için pencereye koşuyor, arkadaşları ve öğretmenleri tarafından tutuluyor.

Okulda öğrenciler uyum süreci yaşarken, öğretmenin tutumu çok önemli.

Mel Levine diyor ki; “Bir çocuğun okul deneyiminin beyin işlevi ve anatomisinde gerçek değişimler yarattığı biliniyor.”

Arkadaş geçimi, öğretmen tutumu, ergenlik çağının verdiği o heyecan ve korku bir çocuğun her şeyi yapmasına müsait zemin hazırlıyor.

Burada tabi ki velilere çok iş düşüyor. Çocuklarının bazı davranışlarının ne anlama gelebileceği ve ne yapmaları gerektiği konusunda bilgili, çocukları ile de çok ilgili olmaları gerekiyor.

Çocuklarımızla ilgilenmek yaşamımızın bir parçası olsun. Onlarla sadece sorun çıkınca ilgilenmeyin. Onlara mutlaka zaman ayırıp konuşun. Bu ilgi sadece okul başarılarına yönelik değil, onun tüm yaşamına ve ilgilerine yönelik olsun.

Yaşlarına göre fazla özgürlük verilen öğrencilerimiz çok. Özgürlük, sorumluluk demektir. Küçük yaşlarda verdiğiniz fazla özgürlükle onların omuzlarına fazla sorumluluk yüklediğinizi unutmayın.

O öğrencimizin ve tartıştığı arkadaşının acilen rehberlik öğretmenleri veya psikologlar tarafından tedavi edilmelilerdir.

Odasına giremediğiniz ve saatlerce internetten çıkmayan çocuğunuza dikkat edin. Bir ebeveynin çocuğunun odasına girememesi yadırganacak bir durumdur. Burada bir hata var. Çocuğunuza saygı duyun, odasına zaman zaman girmeyin ama bu saygının daha fazlasını onun size göstermesi gerektiğini aklınızdan çıkarmayın