O gün bir telefon geldi, telefonun ucundaki bir anne…
Valilik önünde onlarca velinin toplandığını, mağdur edildikleri bir durum olduğunu söyledi.
Koşa koşa gittim, birkaç basın mensubu arkadaşıma da haber verdim.
Kocasinan ilçesi Yenişehir Beşparmak Mahallesi’nde faaliyet gösteren ve 130 öğrencinin eğitim-öğretim gördüğü bir ilk okul…
İsmi Cengiz Topel İlkokulu…
Okulun aynı bahçesinde bu ilk okul için yeni bir okul yapıldığı ancak okulun imam hatibe döndürülmesi nedeniyle ilkokul çocuklarının yine o okulda devam ettiği, açılalı iki hafta olan okulun da yıkılacağı iddiası…Okulun iki hafta içerisinde yıkılacağı iddia ediliyordu, bu duyumu alan aileler de harekete geçip seslerini duyurmak istemiş. Konu kısaca böyle…
O anneleri dinledikten sonra meslektaşlarımız ile ‘bir şu okulu görelim’ dedik ve okul yolunu tuttuk.
Oraya gittiğimizde hayretler içerisinde kaldık. Büyük bir okul arsası, o iddia edilen okul küçük bir köy okulunu andırıyor. Okulun bazı bölümlerinde çatlaklar var, okul tuvaleti ve çeşmesi dışarıda… Aynı bahçede diğer bir okul, yeni yapılmış, görseniz 5 yıldızlı otel zannedersiniz, büyük camekanlı, gösterişli ve asansörlü bir okul… Aslında olması gerekende o…
Neyse o küçük, köy okulunu andıranokulun sınıflarında cıvıl cıvıl öğrenci ve öğretmen sesleri geliyor. Müdür beyin odasına gidelim dedik, küçücük, karanlık bir oda, içeride yoku… Daha sonra dışarıda karşılaştık. Tabi bir devlet memuru olduğu için herhangi bir açıklama vermedi. Daha sonra dışarıya geçtik, iki okulu uzaktan izledim, karşımda aynı bahçede bulunan birisi 5 yıldızlı okul, diğeri tek katlı, küçük bir okul…
Teneffüs zili çaldı, iki okuldan da çocuklar koşarak, bahçeye çıktı. Tamda burası anlatmak istediğim yer…
Hadi bakalım sevgili okurlar, tam da burada hep birlikte empati yapıyoruz… O tek katlı, çatlak duvarlı, küçük okuldan çıkan öğrenciler bir tarafta, 5 yıldızlı okuldan çıkan öğrenciler diğer tarafta… O küçük okuldakiler de öğretmen, otel gibi olan okuldakiler de… O küçücük karanlık odadaki müdür de yönetici, diğer 5 yıldızlı okuldaki, ferah, geniş makamda oturan müdür de yönetici…
Belki aynı bahçede olmasalardı bu empatiyi yapmazdım, çünkü karşılaşma ihtimalleri yok ama aynı okul arsasında iki farklı okul ve öğrencileri… Hadi öğretmeni, müdürü geçtim, şimdi bu öğrencilerin çıkıp diğer 5 yıldızlı okuldan çıkan öğrencileri görünce evlerine gittiklerinde ‘anne (yada baba) biz neden böyle okulda okumuyoruz?’ diye sorduklarını düşünün…
Ama aileler öyle bir soru ile karşılaşmamış, o çocuklar öğretmenlerinden, arkadaşlarından ayrılmak istemiyorlar.
Şimdi neden böyle bir durumun yaşandığına gelelim.
Öğrencilerden birisinin annesi olayı şöyle anlatıyor: “Okulumuz eski bir yapı, okulun duvarlarında çatlaklar var, okulun tuvaleti dışarıda, güvenliği yok, çocuklar adına tehdit oluşturuyor. Sıralar, kapılar, pencereler eski. Sürekli sorunlar çıkıyor. Bu okul ‘2-3 sene önce yıkılacak’ denildi, ‘tamam’ dedik. Okulun bahçesine yeni bir bina diktiler. ‘Biz bu okula taşınacağız’ dediler, ‘tamam’ dedik. İlköğretim okulu olarak inşa edilen okul, daha sonra imam hatip ortaokuluna çevrildi, mahallenin imam hatibe ihtiyacı varmış. ‘Peki biz ne olacağız?’ diye sorduk. Yetkililer ‘Siz bu şekilde devam edeceksiniz’ dediler, Milli Eğitim’e dilekçeler yazıldı ama bir muhatap bulamadık. Okullar başladı, şimdi Cengiz Topel İlkokulu'nun kapatılacağı ve yıkılacağı haberi gelmiş. Madem okul kapatılacaktı, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Planlama bölümünde bir hanım var, bu işlerle o ilgilenmiş. Okula gelip bakmış, bu okulun çocuklar için, eğitim için risk oluşturduğunu söylemiş. Madem öyle, eğitim-öğretim başlayalı iki hafta oldu, çocuklarımız neden bu okula verildi?”
Anlayacağınız okul aslında iki yıl önce yıkılıp, yerine çok modern bir okul yapılacaktı…
Ve yapıldı da amaaaa…
O okul mahallelinin imam hatip ihtiyacı olduğu gerekçesiyle imam hatibe çevrildi hem de ilk okulsuz… Sadece orta okul olarak…
Aslında okulun arsası büyük, halen bile yine o arsaya 5 yıldızlı oteli andırmasa da ilk okul çocuklarımız için modern bir ilk okul inşa edilebilir.
Son aldığım bilgiye göre o küçük okul yıkılmayacakmış, şimdi bu çocuklar yine o duvarları çatlak, minik okulda okumaya devam edecek.
Sevinsek mi, üzülsek mi bilemedik…
Ayrıca İl Milli Eğitim Müdürümüz Celalettin Ekinci de o küçük okulumuzu geçtiğimiz aylarda bizzat ziyaret etmiş, okulu çok sevmiş, hatta ‘bu okuldan daha kötü okullar var’ demiş…
İyi bari; BETERİN BETERİ VARMIŞ…
Buna sevinelim o zaman…
Değil mi müdürüm?
