Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, katıldığı NTV programında ülkedeki kuraklık, iklim değişikliği, içme suyu krizi ve orman yangınlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Birçok konuyu ele alan Yumaklı, herkesin taşın altına elini koyması gerektiğini belirtti.
Yanan alanların imara açılması konusuna ilişkin açıklama
Program sunucusunun sorduğu, “Orman yangınlarında yanan alanlara otel yapıldığı iddia ediliyor. Bu yanan alanların değerlendirilmesi konusunda mevzuat ve uygulama nasıl ilerliyor?” sorusuna cevap veren Yumaklı şu açıklamalarda bulundu:
“Ahmet bey, ormanlarımız anayasa ile korunur. Yanan alanların ağaçlandırılması zorunludur. Buraların başka bir şekilde değerlendirilmesi söz konusu bile değildir. İzinleri alındığında orman olmayan bir yer, seneler sonra orada ağaçlar oluştuğunda tekrar bir şey yapılması planlanıyor. Ama orası zaten orman değil. İzin almayla orman yangını arasında bir zaman olduğu için ağaçlı hale gelmiş bir alan oluyor.
11 Kasım’da yanan alanlara ağaları hep beraber dikelim. Muhalif olmanın bir gereği midir bu bilmiyorum ama böyle bir şey olmadı, olmayacak da! Bunu iddia edenleri de 11 Kasımda milli ağaçlandırma gününde bu alanlara davet ediyorum.”
Yumaklı’dan su kesintileri ve kuraklık üzerine açıklama
Sunucunun, “DSİ'nin su kesintileri ve kuraklıkla ilgili çalışmalarını görüyoruz. Yerel yönetimin bu konuda çalışmaları var mı? Nasıl bir yol izliyorlar? Sorumluluklarını yerine getiriyorlar mı?” sorusunu yanıtlayan bakan, şu açıklamalarda bulundu:
Yumaklı, “Olmalı diye belirtmek istiyorum. Bu sorumluluklar yasalarla tanımlanmış sorumluluklar ve sosyal sorumlulukları var. Son 23 yılda 3,5 trilyona yakın 11 binin üzerinde içme suyu tesisi oluşturuldu. İçme suyu amaçlı 75 baraj ve gölet yapıldı bu sürçte. Dünyanın çevresini üç kez dolanacak şekilde bir borulama sistemi yaptık. 115 bin km. 102 de arıtma tesisi inşa ettik. Belediyelerin içme suyu yatırımlarıyla alakalı taleplerine DSİ protokol yaparak destek oluyor.
Yumaklı: Kuraklık artarak devam edecek!
Kuraklık konusuna da değinen Bakan Yumaklı, “İklim değişikliği konusu hem meteorolojik alandaki anormalliği getirdi hem de yağış azlığını getirdi. Geçtiğimiz yıla göre, yüzde 27-28 az yağış aldı Türkiye. Buna çok dikkat etmemiz gerekir. Bu önümüzdeki yıllarda artarak devam edecek gibi görünüyor.
Bunun için ne yapmalıyız, özellikle içme suyu konusunda şehir planlaması yapılırken su varlığına göre planlama yapılmalı. Su varlığının 100 kişilik olduğu yere imar verdiğinizde bin kişi yaşayacaksa sizin su problemi yaşamanız kaçınılmaz. Belediye buna dikkat etmeli. İmar verilirken Su kaynağını öncelikleri haline getirmeleri gerekiyor.
Kayıp kaçak konusuna dikkat edilmeli. Belediyelerimizden buna çok dikkat edenleri de var. Yeraltı kaçağına dikkat edilmeli. Alt yapıya yatırım yapılmalı ki ziyan olan su kalmasın. Bu her konunun üzerinde bir konudur. Biz suyun varlığına göre yönetimi düşünürken artık suyun kısıtlılığına göre bir yönetimi düşünmeliyiz. Özellikle DSİ başta olmak üzere bütün kurumlarımız bunun üzerine çalışıyor. Ama bunu herkese yaymalıyız” ifadelerini kullandı.
Su verimliliği konusunda açıklama
Bakan Yumaklı, "DSİ olarak 2003'ten itibaren yapılan sulama sistemleri açık yapılmadı. Hepsi kapalı devre. Önceden yapılanları da dönüştürmekteyiz. Tarımda su kullanımında modern sulama kullananlara devletten de yüzde 50 destek veriyoruz. Atık suların arıtıldıktan sonra yeniden kullanılmasında başarılı olduk. Buna devam edeceğiz.
Su verimliliği seferberliği çok önemli. Toplumun bütün kesimlerinin bunu algılaması gerekiyor. Türkiye'nin bu konuda aldığı önlemler kritik. Göllerde iklim değişikliğinden nasibini aldı. 8 göl için eylem planları oluşturuyoruz. Isparta için açıkladık. Sırasıyla devam edecek; Eğirdir, Akşehir, Eber, Bafa, Beyşehir, İznik ve Sapanca gölleri.. Şimdi sırada da Burdur var. Bu göllerle ilgili aylem planlarını açıklayıp hayta geçireceğiz. Ben etkilerini göreceğimizi de düşünüyorum" dedi.
ŞAP







