Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, Atatürk'ü hedef alan paylaşımları nedeniyle Fevzi Konaç'a adeta açtı ağzını yumdu gözünü. Ersoy, konaç'a: Münker misin Nekir misin sen Fevzi Konaç! Kimsin sen

Münker misin Nekir misin kimsin sen ?

MHP'li Vekil Baki Ersoy sosyal medyasından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
Türk Milletiyle sorunu olan herkes Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e saldırıyor. Tıpkı bir dönem Kayseri Baro Başkanlığı yapan FETÖ sevici Avukat Fevzi Konaç gibi. Cumhuriyet Savcılarımızın gereğini yapacağından şüphe etmediğim bu alçak ve prokovatif saldırıyı şiddetle kınıyorum.

Neymiş Gazi Mustafa Kemal Atatürk dinsizmiş. Münker misin Nekir misin sen Fevzi Konaç! Kimsin sen ! Tövbe haşa sen kendini kimin yerine koyup din iman sorgulayıp cennet cehennem dağıtıyorsun ! Atatürk’ün “benim dinim yoktur” dediği safsatasını ortaya atan İngiliz casusu gazeteciye Atatürk’ün reddiyesinden neden bahsetmiyorsun ! Gazi, kendi el yazısıyla, “Bir İngiliz gazetesi muhâbiri benimle konuşuyor.

Kayseri’de MHP ve CHP topa tuttu! Büyükşehirden açıklama geldi
Kayseri’de MHP ve CHP topa tuttu! Büyükşehirden açıklama geldi
İçeriği Görüntüle

Baki Ersoy : FETÖ sevici seni Münker misin Nekir misin kimsin sen ?
Baki Ersoy : FETÖ sevici seni Münker misin Nekir misin kimsin sen ?
İçeriği Görüntüle


Söylemediğim şeyleri yazıyor ve söylediğim şeyleri aleyhimize tefsîr ediyor. Kendisini men’ etdim. Söz vermişdi. Anladım ki, İstanbul’daki muallem insanlarla beraber âdetâ câsûs.” demiş. Bundan neden bahsetmiyorsun ulan! Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün laflarını çarpıtan İngiliz casusu gazetecinin çarpık bilgilerini referans alan Fevzi Konaç sen neyin peşindesin?

Sen de mi casusluk peşindesin! Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in de dediği gibi; Her kim ki Türk’e, Atatürk’e düşmandır, biliniz ki onlar Malazgirt’te İstanbul’un fethinde, Çanakkale’de, İstiklal harbinde mağlup ettiklerimizin Anadolu’da kalmış tohumlarıdır.

Baki Ersoy (2)

Kaynak: Samet Şifayin