Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen dava, sanıkların yoğunluğu nedeniyle 250 kişilik Adalet Sarayı’nda görüldü. Davada tutuklu sanıklar Mehmet Büyükbahçeci, Ömer Fenercioğlu, Selmani Çaparoğlu, Tuğrul Başkale ve mahrem imamları operasyonundan tutuklu İlhan Akyüz ile tutuksuz sanıklar Fatma Turna, Kasım Akçıl, Ahmet Bilginer, Ali Genç, Bahtiyar Kapar, Bekir Akbulut, Celalettin Köprü, Fatih Balı, Fatih Gavgacı, Hacı Ahmet Özalp, Hadi Kuvulmaz, Hafize Yıldız, Hakan Yıldız, Lütfullah Özdoğan, Mehmet Ali Karcıoğlu, Mustafa Şahin, Mustafa Yenen, Mustafa Yalçın Karaaslan, Niyazi Seyyar, Oğuz Kaya, Oğuz Tekin, Rasim Kahraman, Muhammed Seyid Şahin ve Selman Demirtaş ile sanık avukatları duruşma salonunda hazır bulunurken, Malatya’da tutuksuz sanık Şahin Gülen ise Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile hazır edildi.
Büyükşehir Belediyesi Etüd Projeler Daire Başkanlığı’nda mühendis olan tutuklu sanık Mehmet Büyükbahçeci, üzerine atılı by lock suçlamasını reddetti. Melikgazi Belediyesi’nde harita teknikeri olan Ömer Fenercioğlu ise sosyal medyadaki paylaşımlarında hükümetin siyasetini eleştiren paylaşımlar yaptığını söyledi. Fenerlioğlu, “Sosyal medyada paylaştığım Pensilvanya haritası ise merak ettiğim için, Fetullah Gülen’in yaşadığı villayı bulmak için araştırdım ama bulamadım. Sonra, Pensilvanya’dan bir uydu görüntüsü paylaştım” dedi.
Büyükşehir Belediyesi’nde bilgisayar işletmeni olan Selmani Çaparoğlu ise by lock kullanmadığını, mahallelerden sorumlu olmadığını ifade etti. Büyükşehir’de itfaiyeci olan sanık Tuğrul Başkale de üzerine atılı suçlamaları reddetti. Büyükşehir’de mühendis olan Fatma Turna ise belediyelerde ablalık iddialarını kabul etmeyerek, kimin ablalık yaptığını da bilmediğini söyledi.
Kocasinan Belediyesi’nde Basın Yayın Müdürlüğü Özel Kalem Müdürü olarak görev yapan Kasım Akçıl da “1998 yılında Bekir Yıldız’ın daveti ile Kocasinan Belediyesi’nde işe başladım. 18 yıl gibi bir süre çalıştım. Basın Yayın Müdürlüğü, Özel Kalem Müdürü olarak görev yaptım, en son Spor İşleri Müdürü olarak çalıştım. 4 tane gayrimenkulüm var, ihraç edildikten sonra 1 tanesini kayınpederime borcum karşılığında sattım. 2001 yılında Bank Asya’ya eşim ile birlikte faizsiz hesap açtırdık ama paramız hiç olmadığı için para yatıramadık. Oğlum Melikşah Üniversitesi’ni yüzde yüz bursu kazandı, o yüzden gönderdim. Evimde çıkan kitaplar peygamber efendimizin hayatını anlatan çocuklar için kitap, suç olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.
Melikgazi Belediyesi’nde memur olan Ahmet Bilginer ve Ali Genç ile emekli zabıta olan Bekir Akbulut, Büyükşehir’de memur olan Celalettin Köprü, Akkışla’da memur olan Fatih Balı da suçlamaları reddettiler. Özvatan Belediyesi’nde zabıta olan Bahtiyar Kapar ise “Kimse inanmadığı için açığa bile alınmadım. Görevime devam ediyorum. Zaten ilçede tek zabıta benim. Ban Asya hesabım yok, hiçbir derneğe yardımda bulunmadım. Evimde 1 tane kitap bulunmuş, o da nereden geldi, bilmiyorum. Ben hayatımda hiç kitap okumadım, lise terkim” dedi. Duruşmaya öğle arası verildi.
Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda ise ORA Kalkınma Ajansı’nda genel sekreter, uzmanlık gibi görevlerde bulunan Fatih Gavgacı, “Vatana ihanet etmek ile suçlanmak benim için verilebilecek en büyük cezadır. Hiçbir şekilde hiçbir terör örgütü ile ilişkim yoktur” dedi.
Melikgazi Belediyesi’nde mimar olan Hafize Yıldız ise by lock programını kullandığını kabul ederek, “Bir bayan telefonuma nasıl yükleneceğini tarif etti, ben yükledim. 1 hafta kullandım. Ayet, hadis geliyordu, telefonum ağırlaşınca kaldırdım, by lock listemde sadece 1 kişi vardı” derken, zabıta memuru olan ve halen görevi başında olan sanık Hakan Yıldız da üzerine atılı suçlamayı reddetti.
Mahrem operasyonları soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Büyükşehir Belediyesi’nde inşaat mühendisi olan İlhan Akyüz, “By lock indirmedim, kullanmadım, suçsuzum” dedi. Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Mehmet Ali Karcıoğlu da daha önce ihraç edildiğini ve soruşturma kapsamında 14 Temmuz 2017’de KHK ile yeniden göreve geldiğini, suçsuz olduğunu söyledi.
SEGBİS ile katılan tutuklu sanık Şahin Gülen isimli sanığa Kehude olan soyadını neden Gülen olarak değiştirdiği soruldu. Şahin Gülen, “Ben şehit ailesiyim. 1993 yılında korucu olan amca çocuklarım PKK tarafından doğuda yol kesilerek şehit edildi. Ben de imamlık yaptığım için ailem aynı şeyin başıma gelmemesi için soyadımın değiştirmemizi söyledi. 12 yıldır çocuğum olmuyordu, hep üzülmüş, ağlamıştık. Bundan sonra gülelim diyerek soyadımı Gülen olarak değiştirdim” diye konuştu.
Tüm sanıklar savunma yaptıktan sonra, sanık avukatları esasa ilişkin konuştu. Mahkeme, tutuklu Ömer Fenercioğlu’nun tahliyesine, mahrem imamları operasyonundan tutuklu İlhan Akyüz’ün bu dosyadan da tutuklanmasına karar vererek, duruşmayı eksiklerin giderilmesi için erteledi.
