Neyse…

Mübarek Cuma günü, abdestimi aldım, ezan okunuyor, işyerime yakın olan Hacı Mehmet Küçükçalık Camii’ne koşa koşa gidiyorum...

Allahım bu ne güzel görüntü...

Camimiz tıklım tıklım...

Görseniz caminin bodrum katı, üst katı tıkış tıkış insan kaynıyor...

Yer bulamıyorum, sevinçle dışarı çıkıyorum, caminin avlusu da insandan geçilmiyor...

Namaz kılmak için kendime yer arıyorum...

Bulamıyorum, dışarıda hemen montumu çıkarıp, bir cemaatin yanına yanaşıp, namazımızı idrak etmeye başlıyorum.

Öğle namazının 4 rekat sünnetini kılıyoruz, ardına cami imamı hutbesini okuyor.

Hutbe bittikten sonra imam ile birlikte 2 rekat Cuma namazı kılınıyor.

Namaz biter bitmez bir bakıyorum, hoppaaaa…

Caminin içi de dışı da biranda boşalıyor…

Eeee namazı yarıda bırakan cemaat koşa koşa gidiyor…

Namaz yolda koymaz derler de sen namazı yarı yolda bırakıp çıkıyorsun kardeşim…

Kıldığın öğle namazının 4 rekatının devamını getirmeden camiden kaçıp gidiyorsun…

İçimi tabi bir hüzün kaplıyor, gelirken yer bulamadığım caminin boşalan içerisine giriyorum, kalan 4 ve 2 olmak üzere 6 rekat namazımı da kılıp, duamı ederek namazımı sonlandırıyorum.

Buradan nereye gelmek istiyorum… Elhamdülillah hepimiz Müslümanız… İslam’ın 5 şartından birisi olan namazımızı dünyevi işler yüzünden kılamıyoruz belki, kılanlarımızın namazlarını rabbim kabul etsin ama Cuma günü ise kıldığımız namazı yarıda bırakıp çıkıyoruz. Yapmayın kardeşim, namazı yarım bırakıp çıkmayın…

Şu dünyada aynı amaç uğruna bir araya gelmek, selamlaşmak, en azından Müslüman olduğumuzu haftada bir hatırlamak sebebiyle önemli olan ibadetimizi de bari yarım bırakmayalım…

Biz namazı, namaz da bizi yolda bırakmasın…