Dededen, babadan miras kalan hisseli tapu sahipleri için önemli bir hatırlatma yapıldı. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, milyonlarca vatandaşı ilgilendiren ön alım hakkı konusunda bilgilendirme yaparak, hak kaybı yaşanmaması için dikkat edilmesi gereken hususları açıkladı. Hisseli tapu sahipleri, bu uyarıları dikkate alarak mülkiyet haklarını koruyabilirler.

Ön Alım Hakkı Nedir ve Neden Önemlidir?

Türk Medeni Kanunu'na göre, hisseli tapulu bir taşınmazda bir paydaşın hissesini üçüncü bir kişiye satması durumunda, diğer hissedarlara satış yapılan hisseyi öncelikli olarak satın alma hakkı tanınır. Bu hakka "ön alım hakkı" ya da "şufa hakkı" denir. Bu hak, hissedarların mülkiyet üzerindeki dengeyi korumasını sağlar ve taşınmazın izinsiz üçüncü kişilere devredilmesini engeller. Özellikle, aileler arasında ortak miras kalan taşınmazlarda, ön alım hakkı sayesinde hissedarlar, birlikte sahip oldukları taşınmazın parça parça elden çıkmasını veya yabancı bir kişiyle ortak kalmalarını önleyebilirler. Bu nedenle, ön alım hakkı, hissedarların mülkiyet haklarını korumak için önemli bir araçtır.

90 Günlük Yasal Süreye Dikkat

Ön alım hakkının kullanılabilmesi için bazı hukuki şartların zamanında yerine getirilmesi gerekiyor. En önemli şart ise satışın noter kanalıyla bildirilmesinden itibaren 90 gün içinde dava açılmasıdır. Bu süre, hissedarların haklarını kullanabilmeleri için tanınan yasal bir süredir. Satışın noter kanalıyla bildirilmesinden sonra, hissedarların 90 gün içinde dava açmaması durumunda, ön alım hakları düşer ve satış gerçekleşir. Bu nedenle, hisseli tapu sahiplerinin satış bildirimlerini düzenli olarak takip etmeleri ve 90 günlük yasal süreyi kaçırmamaları önemlidir. Aksi takdirde, mülkiyet haklarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilirler.

Feragatname Alınmazsa Davalık Olabilirsiniz

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün açıklamasında, satış işlemi öncesi diğer hissedarlardan alınacak feragatnamenin önemine dikkat çekildi. Feragatname olmadan gerçekleştirilen satışlar, sonradan açılabilecek iptal davalarına konu olabiliyor. Bu tür davalar, satışın üzerinden iki yıl geçmeden açılmak zorunda. Özellikle, kardeşler veya geniş aile bireyleri arasında yapılan taşınmaz satışlarında, ön alım hakkı bulunan hissedarların bilgilendirilmemesi durumunda, sonradan ciddi hukuki ihtilaflar yaşanabiliyor. Bu nedenle, satış işlemi öncesinde tüm hissedarlardan feragatname alınması, olası hukuki sorunların önüne geçmek için önemlidir. Feragatname, hissedarların ön alım haklarından vazgeçtiklerini beyan ettikleri resmi bir belgedir.

Satış Bildirimi Noterden Yapılmalı

Yetkililer, satış işlemi sonrasında hissedarlara noter aracılığıyla resmi bildirim yapılmasının şart olduğunu hatırlattı. Bu bildirimle birlikte 90 günlük yasal süreç başlıyor. Bu süre içinde dava açılmazsa, ön alım hakkı kaybedilmiş sayılıyor. Vatandaşların hem satış bildirimi sürecini hem de dava açma süresini yakından takip etmeleri, hak kayıplarını önlemek açısından büyük önem taşıyor. Satış bildiriminin noter aracılığıyla yapılması, bildirimin resmi ve güvenilir bir şekilde yapıldığını gösterir. Bu sayede, hissedarların bildirimden haberdar olmadıkları yönündeki itirazları da önlenmiş olur. Noter bildirimi, hissedarların haklarını korumak için önemli bir güvencedir.

Hissedarlar Ne Yapmalı?

Haklarını korumak isteyen hissedarların izlemesi gereken adımlar şunlardır:

Bu adımları izleyerek hissedarlar, mülkiyet haklarını koruyabilir ve olası hukuki sorunların önüne geçebilirler. Özellikle, karmaşık hukuki süreçler hakkında bilgi sahibi olmayan hissedarların, uzman bir avukattan hukuki destek alması önemlidir. Avukat, hissedarların haklarını korumak için gerekli tüm işlemleri yapabilir ve hukuki süreç hakkında bilgilendirme sağlayabilir.

Kaynak: HABER MERKEZİ