Bektaş, 1894’ten bu yana sessiz kalan Çınarcık Fayı’nda gerilimin ciddi seviyelere ulaştığını ve kırılma olasılığının her zamankinden daha yüksek olduğunu belirtti.
Marmara Denizi’nde Tehlike Büyüyor
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin emekli öğretim üyesi olan Bektaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Adalar ve Çınarcık fay hatlarının durumuna ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Uzman isim, Adalar Fayı’nın 1963 yılında 6.2 büyüklüğünde bir depremle kırıldığını ancak Çınarcık Fayı’nın 1894’ten beri sessiz olduğunu hatırlattı.
“Enerji Birikimi Ciddi Seviyede”
Bektaş, “Adalar ve Çınarcık faylarının her ikisi de kısmen hareket ediyor. Adalar Fayı geçmişte kırıldı ancak Çınarcık Fayı halen sessizliğini koruyor. Bu da gerilimin artmasına ve enerji birikiminin büyümesine neden oluyor” ifadelerini kullandı.
İstanbul İçin Doğrudan Risk
Uzmanlara göre, Çınarcık Fayı’nın olası kırılması durumunda İstanbul ve çevresi doğrudan etkilenecek. Bektaş, Marmara Denizi’nin güneydoğusunda yaşanan mikro sarsıntıların bu riski destekler nitelikte olduğunu vurguladı.
1894 Depreminin İzleri
Tarihsel kayıtlar, 1894 İstanbul Depremi’nin büyük hasara yol açtığını gösteriyor. Bu nedenle, benzer büyüklükte bir kırılmanın aynı bölgeyi yeniden etkileme olasılığı, hem bilim çevrelerinde hem kamuoyunda endişe yaratıyor.
“Sismik Sessizlik En Kritik Dönemdir”
Bektaş’ın ifadelerine göre, uzun süre sessiz kalan fay hatları genellikle yüksek enerji birikimine sahiptir. Çınarcık Fayı’nın bu kadar uzun zamandır kırılmaması, tehlikenin büyüklüğüne işaret ediyor.
Uzmanlardan Ortak Uyarı
Sismologlar, Marmara Denizi çevresindeki hareketliliğin 2026 yılına kadar dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle deniz tabanı ölçümlerinde artan basınç ve mikro sarsıntılar, kırılmanın yakın olabileceği yönünde sinyal veriyor.
