Neden Deniz Postası? sorusuna önce cevap belirtmeliyim. Öncelikle şeffaf bir anlayışla haberciliği ilke edinmiş bir yayın organı olması cazibe dünyamı kıvılcımlamıştır. Ardından sıcak bir yuva izlenimi aldığım nadir yerlerdendir gazete ofisi… Herşeyden öte aziz dostum Azim bey ve İlhan bey’in kadim dostlukları ziyadesiyle tercihimizi şekillendirmiştir.
Gelelim bundan sonra bu köşede ne okuyacaksınız? Başlıklar halinde hangi kavramları irdeleyeceğiz size belirtmek isterim.
Tabii başta genel anlamda ekonomi,insan kaynakları,dış ticaret,iç ticaret,inovasyon,kayseri ekonomisi,istihdam,iç ticaret,üretim,başarı hikayeleri vb.
İşte bu anlamda ilk olarak kayseri denince akla neden ticaret gelir ile ilgili gözlemlerimi ifade etmek isterim
Tarih içinde değerlendirme yapmamız halinde ipek yolu üzerinde bir yerleşim alanı olan şehrimiz ister istemez ticaret şehri olma özelliğini elde etmiştir. Sosyal etkileşimlerin devinimleri sonucu günümüz ticaret hayatında kentimiz önemli sırada yerini almıştır. Kültepe kaniş bölgesinde arkeolojik kazılar neticesinde öğreniyoruz ki ticaret dünyasının tescillenmiş belgeleri gerçekleri desteklemektedir. Hatta Kültepe bölgesinde ki anlaşma tabletleri ilk yazılı evraklar ile dünya ticaret örgütüne biz buradayız diye seslenerek; KAYSERİ KAYSERİ… diye haykırmaktadır.
Bu doğal gelişim seyri içinde bu bölge insanı zaman içinde farklı alanlarda mücadele etmek yerine ticareti seçmiştir. Nasıl ki bir doğu bölgesinde hayvancılık ve tarım gelişme seyri göstermişse; basiretli tüccarlarda bizim bölgemizde kendini göstermiştir. Hep anlatılan konudur akıllı çocuk okumaz,esnaf olur diye. Tam da anlatılanları özetlemiştir.
Kayseri denince ticaret akla gelmesi sosyal doku gereği bir zorunluluktur.
Son olarak sizlerle güzel bir Gayserili hikayesi ile son vermek isterim
Kayserili soba üreticisi Rusya da bir fuara katılır. Yanında dış ticaret müdürü ve uçağa biner fuar alanına giderler. Standlarını kurar ve açışlı beklerler. Ertesi açılan fuarda bizim sobacının standında müthiş bir kalabalık, yalnız bir sorun vardır. Uzaktan uzaylı görmüş gibi bakar insanlar. Patron durumu anlamak için müdüre
- sor bakalım bunlar ancak bakıyor. Neden almayı hiç düşünmüyorlar. Diye
Sorduğunda aldığı cevap çok ibretliktir. Rusyalı ile müdür arasında şu diyalog gerçekleşir.
Rus : bu nedir.
Müdür: soba içine odun ve kömür konularak yakılır ve insanların ısınmaları sağlanır.
Rus: fakat bizim ülkemizde kendimi bildim bileli doğalgaz ile ısınmaktayız. Burada bu kullanılmaz ki. Boşa uğraşmayın bunlar burada satılmaz.
Patron durumu anlamıştır. Araştırma yapmadan yapılan çalışma sonuç vermemiştir.
Demek ki ne üretirimden çok , ne alırlar şeklinde sorunun cevabıyla bir global pazardayız. Bu arada bizim Kayserili soba üreticisi son durumu ne dersiniz; doğalgaz sobası üreterek Rusya’ya ihracata başlamıştır.
Görüldüğü gibi Kayserili fırsatları yakalayan değil, fırsatları gören ve oluşturan bir anlayışa sahiptir.
Bu da bir Kayserili farkı..
Rastgele…..
18-03-2019