İftar Programında, ilk önce il başkanı Ufuk Taşçı söz alarak, Kayseri’deki çalışmalarından bahsetti. Sonrasında kürsüye Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İbrahim Göz çıkarak, Kayseri’ye Deva Belediyeciliğini getireceklerini söyledi. İbrahim Göz “Hiç şüpheniz olmasın ki DEVA Partisi Türkiye genelinde olduğu gibi Kayseri'de de seçimlerde büyük bir giriş yapacaktır. Çünkü biz kazananın rantsal belediye zihniyetinin değilse daha acil liyakatli ve hesap verebilir, yönetimle kazananın Kayseri olmasını istiyoruz. Bunu da merkezi yönetime bağımlı olmadan üretecek kurumsal yapıya sahip yeni ve güçlü bir devam eden bir anlayışıyla yapacağız. Bu altını çizdikleri sonrasında yol gösterişimiz Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan ve onun liderliğinde devasa liyakatlı kadroları olacaktır”
600 kişinin katıldığı iftar programında konuşan Ali Babacan ise, “Biz hiç kimseye siyasi düşmanlık etmeyen, kin beslemeyen, bu ülkenin makul insanlarıyız. İşte biz bu yüzden yarınlardan umutluyuz. Çünkü biz ve bizim gibiler; aslında çok kalabalığız. Buradaki insanlar. İnsanlarımızın tertemiz inançlarını, milli duygularını siyaset uğruna istismar edenler değil; her daim samimiyetle hareket edenler kazanacaktır.” dedi.
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Ülkemizde ‘belediye’ deyince, ‘belediyecilik’ deyince maalesef akla ilk gelen kelime: Rant. ‘Belediye’ deyince insanların gözünde dolar işaretleri oluşuyor, Euro işaretleri oluşuyor Masalarda paralar sayılıyor; görüntüler var. Türlü türlü pazarlıklar dönüyor, ‘3 mü, 5 mi?’ meğer 3-5 dedikleri milyon dolarlar; ses kayıtları var. Bir de bu sesleri kaydedenler ve seçime üç kala yayanlar var. Onlar birbirleriyle kavga ederken, halkımız feryat içinde Bu bizim ilk seçimimiz. Başkanlarımızın yanı sıra Belediye Meclisi seçimlerinde de DEVA’nın alacağı destek çok kıymetli. Sandık günü DEVA’nın alacağı her bir oy ‘ben özgür bir ülke istiyorum’ demek. Sandık günü DEVA’nın alacağı her oy iktidara ‘ben güçlü ekonomi istiyorum, zengin bir ülke istiyorum’ demek
Huzurun yanında olanlar kazanacaktır. Hamaset ve laf kalabalığı dışında bir şey bilmeyenler değil, adaletin yanında ve zenginliğin yanında olanlar kazanacaktır. Biz çok iyi biliyoruz. Düşmanlığını büyütenler değil, ekmeğini bölüşenler kazanacaktır. İnsanları kutuplaştırmak inanın çok kolay. Şu anda Türkiye'de siyasette hâkim olan davranışta duruyor. Kimlik siyaseti maalesef şu anda Türkiye'de Hiçbir fayda üretmiyor arkadaşlar. Sen bu ülke için hangi projeyi yaptın? Bugüne kadar hangi taşın üstüne hangi taşı koydun? Ve bu hamaset siyasetinin, öfke siyasetinin, kirlilik siyasetinin emin olun bir karşılığı yok arkadaşlar. Bakın, bu seyyar teslimatçıdan bir arkadaşımız dedi ki, siz sakın ha duruşunuzu korkmayın. Bu milleti ayrıştırmayın, bu yolda devam edin dedi. Çok şükür, bizim geriye bıraktığımızda onur duyacağımız ayak izleri vardır. Çünkü bize göre ulaşmak istediğimiz hedefin meşru olması yetmez.
Biz ayrıştırmayı değil, birleştirmeyi seçiyoruz. Kutuplaştırmayı değil, eşitliği, kardeşliği, kavgayı değil, sakinliği seçiyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu ülke sesi çok çıkanlardan, kürsülerden bağırıp çağıranlardan ibaret değil. Bu ülkeyi ırkçılık yapanlara, ayrımcılık yapanlara, bu ülkeyi kutuplaştıranlara, kavgadan medet bulanlara bırakmayacağız. Arkadaşlar, nasıl ki biz yıllardır aynı topraklarda birlikte barış içinde yaşadık, nasıl ki bu güzel ülkeyi hep beraber kurduk büyüttük, yine el birliğiyle hep beraber yaşayacağız. Yine hep birlikte ülkenin yaşama mücadelesini gösteren insanlarıyla, makul insanlarıyla, zengin yarınları, özgür yarınları inşallah hep beraber kuracağız. Değerli arkadaşlar, şu anda Türkiye'de gerçekten zor bir dönem yaşıyor.
Başta emeklerimiz olmak üzere, sabit gelirde geçinmeye çalışan sabit gelir olan herkes ama herkes yoksullaşmış durumda. Çünkü enflasyon yoluyla bu milletin yaşam standartlarını düşürdüler. Merkez Bankası'na karşılıksız para bastırıp milli paramızın değerini düşürdüler. Lafa gelince milliyetçiliği hiç kimseye bırakmayanlar, bizim milli ve yerli paramızın değerini pula çevirdi. Bakın sadece geçen seçimlerden bu yana Merkez Bankası'na karşılıksız basıp sadece kur korumalı mevduata ödenen rakam bir trilyon lira. Bu yılın bütçesine faize koydukları rakam bir trilyon 250 milyar lira, Çiftçiye destek bu yılın bütçesinde doksan bir milyar, Faiz 1tirilyon 254 milyar lira. Bu ülkede çiftçilik gelişir mi? Bu ülkede tarımsal üretim artar mı? Parası olana daha çok para, çiftçiye gelince, emekliye gelince, yok. Seçimlerden önce Nas var. Ben işin başında olduğum sürece Faiz artmaz diyenler seçimlerden sonra Tam 9 kere faiz arttırdılar. Bu ülkenin ekonomisinin başında 11 yıl duran arkadaşınız olarak söylüyorum. Karşılıksız para bastırmaya devam ettirdiğiniz sürece, Faizi ne yaparsanız yapın bu ülkede enflasyon düşmez. TÜİK gerçek enflasyon rakamlarını dost doğru açıklamadıkça ne emeklimiz ne asgari ücretlimizin yüzü gülmez. Bir vatandaş olarak içim yanarak söylüyorum.
Emeklilere bir defalığına 8bin mi, 12 bin mi verecekler, onu da bankalara verdirecekler. Seçime 1 Hafta kala emeklimize verdikleri sürpriz, el kesesinden kıyak.
Bankaların kesesinden emekliye kıyak yapmaya çalışıyorlar. Bunların çarşıdan pazardan haberi yok. 10 bin lira 12 bin lira ile bu ülkede yaşamanın imkânı yok. Çok çalışacağız ama bozulmayacağız.
Değerli misafirler yerel seçimler artık çok yakın. Biliyorsunuz, ülkemizde Belediyecilik deyince ilk akla gelen rant. Belediye seçimleri çoğunun gözünde dolar, euro işaretleri oluşuyor. Türlü türlü pazarlıklar dönüyor 3-5 diyorlardı, meğer 3-5 Milyon dolarmış. Birde bu sesleri kaydedenler seçime 3 kala yayanlar var. Sanki yeni hadiseymiş gibi. Onlar birbiri ile kavga ederken, halkımız Perişan, emeklimiz perişan çiftçimiz, öğrencimiz perişan. Fiyatlar almış başını gitmiş. Bütün dünyada gıda enflasyonu %110 ken, Türkiye’de gıda fiyatları hızla artmaya devam ediyor. Artık ev araba almayı bırakın, gençlerimiz bunun hayalini bile kuramıyor. İktidarında, muhalefetinde bunlar umurunda değil” dedi.
Daha sonra Ali Babacan, belediye başkan adaylarını tek tek sahneye davet ederek tanıttı.
