Bu fayın, kıyıdan yaklaşık 25 kilometre uzakta bulunduğunu hatırlatan uzman, sarsıntının etkilerinin kıyıya en yakın ilçelerde daha yoğun hissedileceğini ifade etti. Ercan’ın değerlendirmesinde öne çıkan iki ilçe ise Küçükçekmece ve Silivri oldu.
Kuzey Marmara Fayı, Geçmişten Günümüze En Kritik Segmentlerden Biri
Uzman açıklamalarına göre Kuzey Marmara Fayı, tarih boyunca büyük depremler üretmiş bir segment olarak biliniyor. Bu fay hattı, Marmara Denizi’nin derin kesimlerinde yer alıyor ve yüksek enerji birikim kapasitesine sahip. Son yüz yıllık analizlerde, fayın önemli miktarda gerilim depoladığı ve sismik sessizlik döneminde olduğu belirtiliyor. Bu durum, gelecekteki kırılmanın yüksek büyüklüklü olma ihtimalini güçlendiriyor.
Küçükçekmece ve Silivri İçin Ayrı Büyüklük Senaryoları
Küçükçekmece’nin fay hattına yakınlığı nedeniyle en riskli noktalardan biri olduğu vurgulanıyor. Prof. Ercan, burada 6.4–6.8 büyüklüğünde bir sarsıntının hissedilebileceğini belirtiyor. Silivri için ise farklı bir tablo söz konusu. 2025 yılında Silivri açıklarında yaşanan 6.2 büyüklüğündeki deprem, bazı segmentlerdeki gerilimi azaltmış olsa da tamamen bitirmedi. Ercan’a göre Silivri için potansiyel büyüklük 6.9–7.1 aralığında olabilir.
Zemin Niteliği Deprem Etkisini 5 Kata Kadar Artırabiliyor
Ercan, özellikle zayıf zeminlerin deprem etkisini katladığını vurguluyor. Sulak, gevşek ve tarımsal geçmişe sahip zeminlerde depremin en az 3 ila 5 kat daha güçlü hissedildiğini ifade eden uzman, dar gelirli ailelerin çoğunlukla bu bölgelerde yaşadığını hatırlatıyor.
Büyük Deprem Yakın Değil: 2065–2075 Aralığı İşaret Ediliyor
Prof. Ercan, bilimsel hesaplamalara göre büyük Marmara depreminin yakın dönemde beklenmediğini belirtiyor. Uzun dönemli projeksiyonlarda 2065–2075 aralığı öne çıkıyor. Ercan, “Her an olabilir” söyleminin bilimsel verilere dayanmadığını, esas tehlikenin yanlış zeminde inşa edilmiş binalar olduğunu ifade ediyor.
