Bir şekilde yöntemlerle insanların oyunu kazanmak demek…

Altı ay önce söylenenler ile altı ay sonra söylenenler arasında öyle garip bir çelişki var ki…

O yüzden elimden geldiğince siyasetten uzak durup konuşmak istemem.

Her ne kadar gazeteci kimliğim olsa da siyaseti seven birisi değilim. Hele hele akrabalarım, dostlarım ile siyaseti konuşmayı hiç sevmem, sonu hep birbirini kırıcı sözlere kadar gidiyor.

Benim için vatan, millet, insan ve iman önce gelir. Kim hangi partiden olursa olsun vatan millet için bir şeyler yapacaksa ve insancıl yaklaşıyorsa o kazanacaktır.

Neyse bu köşemde siyasetten bahsedeceğim.

Aslında yerel yönetimlerden…

Yaklaşan yerel seçimlerde vilayetlerimizde halkımıza hizmet edecek yöneticilerimizi seçeceğiz.

İnternet televizyonumuz Deniz Postası TV’de bu seçim süreci boyunca siyasi partilere kendilerini anlatmaları konusunda fırsat veriyoruz. ‘Seçsek mi, seçmesek mi’ adlı çok güzel bir program oluyor. Birbirinden değerli, kıymetli ve çok sevdiğimiz (hangi tarafta olursa olsun) siyasetçiler gelip kendi taraflarından bakınca haklı oldukları konuları izleyicilerimiz ile paylaşıyor.

Bu süreçte geçtiğimiz gün Talas Belediye Başkan adayı Mustafa Yalçın’ın konuşması dikkatimi çekti. Bir belediye başkanında görmemiz gereken öyle güzel bir ‘insancıl’ söz etti ki çok hoşuma gitti.

Sizlerle de Yalçın’ın o sözlerini paylaşıp yazımı sonlandırmak istiyorum.

“İnsanlık onuru açısından herkes eşittir. Ben bunu belediyede de söylerim. Benimle bana çay hizmeti yapan oda görevlim arasında insanlık onuru açısından hiçbir fark yoktur. Onun sorumluluğu, yetkisi ayrı, benimkisi ayrı. Ama o da ‘baba’ diye karşılanıyor eve gidince, ben de. Onun çocukları da ‘babam belediyede çalışıyor’ diyor. Benim çocuklarım da…”